Türk sinema ve tiyatrosunun kıymetli ustalarından Bilge Şen’in geçtiğimiz günlerde 62. Altın Portakal Film Festivali’nde yaptığı çarpıcı açıklamalar, sektörde geniş yankı uyandırdı. Şen’in maddi zorluklara dair dile getirdiği sitemlere, aynı yaş grubundan bir başka usta oyuncu olan Nevra Serezli’den dikkat çeken bir yanıt geldi. Serezli, meslektaşının sözlerini değerlendirirken, kazançları kıyaslamanın doğru bir yaklaşım olmadığını belirtti.
Bilge Şen’den Sitem Dolu Açıklamalar
81 yaşındaki deneyimli oyuncu Bilge Şen, Altın Portakal Film Festivali’nin konuğu olarak katıldığı etkinlikte, 65 yıldır süren sanat yaşamına rağmen yaşadığı ekonomik sıkıntıları açıkça dile getirdi. Şen’in, “81 yaşındayım, hâlâ çalışıyorum. Yukarıdakiler 2 milyon lira alırken biz 5-6 bin lira alıyoruz. Yoksulluk sınıfının altındayım.” sözleri, festivalde ve sonrasında kamuoyunda büyük yankı buldu. Usta oyuncunun bu ifadeleri, sanat camiasındaki gelir eşitsizliği ve özellikle yaşlı oyuncuların karşılaştığı maddi zorluklar konusunda önemli bir tartışma başlattı. Sanat yaşamını uzun yıllara yayan ve pek çok projede yer alan bir ismin, ileri yaşında dahi geçim sıkıntısı çektiğini belirtmesi, pek çok kişiyi düşündürdü.
Nevra Serezli’den Farklı Bir Bakış Açısı
Bilge Şen’in bu açıklamaları üzerine, Türk tiyatro ve ekranlarının bir diğer sevilen ismi, aynı yaş grubundan Nevra Serezli’den yorum geldi. Serezli, meslektaşının sözlerine doğrudan katılmadığını belirterek, farklı bir duruş sergiledi. Serezli, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Şimdi başkasının aldığı parayla kendine biçilen parayı kıyaslamak ve bunun hakkında yorum yapmak çok doğru değil. Ben de bu yaşımda hâlâ çalışıyorum. Allah’ıma şükrediyorum. ‘Çalışabiliyorum ki kendime göre paramı da kazanabiliyorum’ diyorum ama komşum ne alıyor, o çocuk ne alıyor, o kız ne alıyor diye dert edemeyeceğim kendime.”
Nevra Serezli’nin bu ifadeleri, bireysel sorumluluk ve şükran duygusu üzerine kurulu bir perspektif sunarken, aynı zamanda sektördeki farklı aktörlerin ekonomik koşullara bakış açılarındaki çeşitliliği de gözler önüne serdi. Serezli’nin vurguladığı gibi, kendi kazancıyla yetinmek ve başkalarının gelirleriyle kıyaslama yapmamak, onun kişisel felsefesini yansıtmaktadır.
Oyuncuların Yaşam Koşulları Gündemde
İki değerli sanatçının bu karşılıklı açıklamaları, Türkiye’deki sanat camiasının ekonomik gerçeklerini bir kez daha gündeme getirdi. Özellikle deneyimli ve yaşlı oyuncuların, kariyerlerinin ileri dönemlerinde dahi yeterli gelire ulaşmakta zorluk çekmesi, sektördeki gelir dağılımı adaletsizliğini ve sosyal güvence eksikliklerini gözler önüne seriyor. Bilge Şen’in “yoksulluk sınıfının altındayım” sözleri, pek çok veteran oyuncunun sessiz çığlığını temsil ediyor olabilir. Bu durum, sanatın ve sanatçının toplumdaki değeri, emeklilik hakları ve telif sistemi gibi konularda daha geniş çaplı bir tartışma ihtiyacını doğurmaktadır.
Öte yandan, Nevra Serezli’nin yaklaşımı, kişisel mutluluk ve huzurun, maddi kıyaslamalardan ziyade, sahip olunanlara şükretmekten geçtiği mesajını veriyor. Her iki oyuncunun da kariyerlerinin sonbaharında hala aktif olarak çalışabiliyor olması, bu yaşta bile sanatlarını icra etme azimlerini gösteriyor. Ancak Şen’in ifadeleri, bu azmin tek başına yeterli olmadığını, yaşam standartlarını sürdürmek için yeterli gelire ulaşmanın da kritik olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Sektördeki Fırsat Eşitsizliği ve Değerlendirme
Bu olay, sinema ve televizyon sektöründe yeni nesil popüler isimlerle uzun yıllar emek vermiş duayenler arasındaki gelir uçurumunu da gözler önüne sermektedir. Dijital platformların ve sosyal medyanın yükselişiyle birlikte bazı genç oyuncuların veya popüler figürlerin çok yüksek meblağlar kazanabildiği bir dönemde, tecrübeli sanatçıların yaşadığı maddi sıkıntılar, sektördeki fırsat eşitsizliğini daha belirgin hale getiriyor. Bu durum, sanatçıların emeklerinin değeri, telif hakları, sendikal haklar ve yaşlılıkta güvence gibi konuların yeniden masaya yatırılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bilge Şen’in yaşadıkları, sadece kişisel bir durum olmaktan öte, Türk sanat camiasındaki genel bir sorunun sembolü haline gelmiştir.
Sonuç olarak, Bilge Şen ve Nevra Serezli arasındaki bu fikir ayrılığı, magazin gündemini meşgul etmenin yanı sıra, sanatçıların çalışma koşulları ve ekonomik gelecekleri üzerine düşündürücü bir diyalog başlattı. Bu tür açık sözlülükler, sektördeki sorunların konuşulması ve çözüm yolları bulunması açısından önemli bir adım teşkil etmektedir.
