Sahte Diploma Skandalı: 199 Kişi Hakkında Dava Açıldı
Sahte diploma skandalı, Türkiye genelinde büyük yankı uyandırdı. 2024’ten bu yana süren soruşturma sonucu 199 kişiye dava açıldı.
Hazırlanan iddianameye göre, bazı üst düzey kamu personelinin dijital imzaları yasa dışı yollarla ele geçirildi. Bu dijital imzalar kullanılarak birçok kişiye sahte diploma ve ehliyet düzenlendi.
199 Kişi Sanık Oldu
İlk etapta 134 kişi hakkında dava açıldı. Ardından 65 kişinin daha dosyaya eklenmesiyle birlikte sanık sayısı 199’a yükseldi.
İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, 37 kişinin tutuklandığını ve 150 kişiye adli kontrol uygulandığını duyurdu.
Sahte E-İmzalar Nasıl Oluşturuldu?
Soruşturmada, iki farklı elektronik sertifika sağlayıcı şirket çalışanlarıyla iş birliği yapıldığı anlaşıldı. Bu kişiler, devlet sistemlerine sahte e-imzalarla giriş yaptı. Böylece:
- 57 sahte üniversite diploması
- 108 sahte sürücü belgesi
- 4 sahte lise diploması hazırlandı.
Üstelik bu belgelerin bir kısmı, YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) sistemlerine işlendi.
Hangi Alanlarda Sahte Diploma Üretildi?
Sahte belgelerin düzenlendiği bazı bölümler şöyle:
- Psikoloji
- Mimarlık
- Mühendislik
- Öğretmenlik
- Siyaset Bilimi
Bazı kişilerin not ortalamaları yükseltildi. Hatta doğrudan “mezun” olarak sistemlere işlendiği öne sürüldü.
Sınav Sistemleri de Hedefteydi
İddianamede, sadece diplomaların değil, merkezi sınav sistemlerinin de hedef alındığı belirtiliyor. Örneğin:
- ÖSYM sistemine yetkisiz giriş yapılarak bazı adayların puanları artırıldı.
- MEB ehliyet sınav sistemi üzerinden sınav sonuçları değiştirildi.
Üst Düzey Kurumlar Tehlikede
Elde edilen bilgiler, olayın ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Erişim sağlanan sistemler arasında:
- YÖK,
- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK),
- Milli Eğitim Bakanlığı,
- Bazı üniversitelerin öğrenci işleri sistemleri yer alıyor.
Dijital imzaları kopyalanan kişiler arasında BTK Başkanı ve YÖK Daire Başkanı gibi isimler bulunuyor.
Örgütlü Yapı Şüphesi
Savcılık, olayın bireysel bir dolandırıcılıktan öte olduğunu belirtiyor. Şüphelilerin organize hareket ettikleri ve olayın “zincirleme suç” kapsamında değerlendirildiği vurgulandı. Örgütün başında Z.K. adlı bir kişinin bulunduğu tespit edildi.
Akademik Kadro İddiaları
Soruşturma sırasında “400 akademisyen usulsüz atandı” iddiası ortaya atıldı. Ancak resmi kaynaklar bu iddiayı yalanladı. Şu ana kadar öğretmen veya akademisyen statüsünde bir sanığa rastlanmadı.
