Bolu'da Doğan Ünlüler

12 Mart 1969

Beyazıt Öztürk, 12 Mart 1969 tarihinde Bolu'nun sakin bir köşesinde, memur bir ailenin ikinci çocuğu olarak hayata gözlerini açtı. Aslen Artvin kökenli olan Öztürk, babasının polis olması nedeniyle çocukluğunun büyük bir kısmını Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde geçirdi. Üniversite sınavında, ilk aşamayı geçmeyi başarmış olmasına rağmen, ikinci aşamada beklediği başarıyı elde edemedi. Bu durum, onu resim yeteneğini değerlendirmek adına güzel sanatlara yönelmeye teşvik etti ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde Seramik-Heykel bölümünde eğitim almaya başladı. Üniversite döneminde, radyo programcılığına olan ilgisi gün yüzüne çıkmaya başladı. Arkadaşlarıyla birlikte Eskişehir'deki yerel radyolarda çeşitli görevler aldı. Ancak, 'r' harfini telaffuz edemediği için sunuculuk hayali suya düştü. Yine de pes etmeyerek programlar hazırlamaya devam etti ve alışılmışın dışında bir tarzla dinleyicilerin dikkatini çekmeyi başardı. İstanbul'a adım attıktan sonra, Radyo Klas'ta 'Gece Tavuğu' adlı programıyla profesyonel radyo yayıncılığına giriş yaptı. 1995 yılında Number One TV'ye geçiş yaptı ve burada 'Beyaz' adıyla canlı yayın yapmaya başladı. 90'lı yılların ortalarına gelindiğinde, televizyon programları ve stand-up gösterileri ile kariyerine ivme kazandırdı. Beyazıt Öztürk'ün adını tüm Türkiye'ye duyuran program ise, izleyiciler tarafından büyük bir beğeniyle karşılanan 'Beyaz Show' oldu. Bu program, uzun süre boyunca Türk televizyonunun vazgeçilmezleri arasında yer aldı. 1999 yılında 'Gemilerde Talim Var' isimli bir türkü albümü çıkardı ve birçok televizyon kanalında çeşitli programlar sunma fırsatı buldu. 2006 yılında anjiyo ameliyatı geçiren Öztürk, 2006-2007 yılları arasında 'Biri Bana Anlatsın' adlı programı hazırlayıp sundu. 2018 yılında Acun Ilıcalı'nın Tv8 kanalı ile anlaşma imzaladı ve 2019 yılında 'O Ses Türkiye' adlı ses yarışmasında jüri olarak yer aldı. Beyazıt Öztürk, kariyeri boyunca kazandığı ödüllerle Türk televizyon tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir sanatçıdır.

5 Ağustos 1983

Elif Ece Uzun, 5 Ağustos 1983 tarihinde Bolu'da dünyaya gelmiştir. Annesi Gürcistan-Batum kökenli, babası ise Rize'nin Çayeli ilçesindendir. Çocukluğunu Adapazarı'nda geçiren Elif, ilkokul ve ortaokul eğitimine burada başlamış, ortaokulun kalan kısmını İzmit'te tamamlamıştır. Turizm Meslek Lisesi'nde eğitim alırken, yerel televizyonlarda program yapmaya başlamıştır. 15 yaşında katıldığı Best Model yarışması ile modellik kariyerine adım atmıştır. Bir yıl sonra Ertan Kayıtkent ve Fevziye Çamel'in defilesinde yer alarak dikkat çekmiştir. Bu süreçte 'Bebek' lakabını almıştır. 2003 yılında iletişim sanatları akademisinde eğitim almış, Serap Ezgü, Levent Bitecik ve Gökhan Telkenar gibi hocalardan ders almıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra, Şafak Sezer ile Star TV'de bir show programı sunmaya başlamıştır. Ardından Kanal 1'de Necmi Yapıcı ile eğlence programı sunmuş, Çarkıfelek programında da yer almıştır. Sinan Çetin'in okulu Plato'da oyunculuk eğitimi almıştır. 2015 yılında Mısır'a giderek dalış ve yüzme sertifikası almak için bir aylık kampa katılmıştır. Elif Ece Uzun, iş adamı Ercan Torunoğulları ile nişanlanmış, 1 Haziran 2014'te evlenmeyi planlamış ancak ayrılık yaşamıştır. 2016 yılında TV8 ekranlarında yayınlanan İşte Benim Stilim Ünlüler yarışmasına katılmıştır. Yarışmada jüri koltuğunda İvana Sert, Hakan Akkaya, Neslihan Yargıcı ve Uğurkan Erez yer almıştır. Elif Ece Uzun, kariyeri boyunca birçok televizyon programında ve filmde rol almıştır. 2012 yılında 'N'apcaz Şimdi?' adlı sinema filminde hemşire rolünde, 2008'de 'Görev Kıbrıs' filminde Elif karakteriyle, 2005'te 'Aşk Her Yaşta' dizisinde ve 1998'de 'Yeşil Elma' programında kendisi olarak yer almıştır.

2 Haziran 1913

Mehmet Emin Barın, 2 Haziran 1913 tarihinde Bolu'nun yeşil doğasında dünyaya gelmiştir. Eğitim hayatına Bolu'da adım atan Barın, burada ilk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra, yeni ufuklar açmak adına İstanbul'a doğru yola çıkmıştır. 1932 yılında İstanbul Muallim Mektebi'nden mezuniyetini elde ederek eğitim serüveninde bir basamak daha çıkmıştır. İleri eğitim için 1936 yılında Ankara'daki Gazi Terbiye Enstitüsü'nün Resim-İş Bölümü'nden mezun olarak kendini geliştirmiştir. Sanat tutkusunu daha da derinleştirmek amacıyla, hat ve cilt sanatı üzerine eğitim almak için Almanya'ya gönderilmiştir. Almanya'da geçirdiği süre zarfında, hazırladığı Olimpiyat kitabı ile Hamburg Kitap Sergisi'nde birincilik ödülü alarak uluslararası arenada adını duyurmuştur. 1939 yılında Leipzig'deki Kitapçılık ve Sanat Akademisi'nde yazı ve kitap ciltçiliği derslerine katılmış, bu alandaki bilgisini pekiştirmiştir. Ancak 2. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle birlikte İstanbul'a geri dönmek zorunda kalmış, ardından Almanya'ya dönerek ihtisasını tamamlamıştır. 1944 yılında Türkiye'ye döndükten sonra, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde hat ve cilt sergisi açmış ve bu akademinin akademik kadrosuna katılarak genç sanatçılara ışık tutmaya başlamıştır. 1946 yılında, yeni madenî paraların yazılarını yazmak üzere görevlendirilmiş ve bu süreçte önemli bir iş birliği gerçekleştirmiştir. Anıtkabir'in anıt mezar tören meydanına bakan cephesinde yer alan 'Gençliğe Hitabe' ve 'Onuncu Yıl Nutku' metinlerini 1953 yılında tamamlayarak, Türk sanat tarihine önemli bir katkıda bulunmuştur. 1958 yılında, Fatih Divanı kitabının cildini hazırlamış ve bu eseriyle Uluslararası Brüksel Sergisi'nde birincilik ödülü kazanarak sanat dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. 1969 yılında Lizbon'a giderek Türk-İslam eserlerinin restorasyon çalışmalarında yer almış, bu alandaki ustalığıyla pek çok esere hayat vermiştir. Emeklilik döneminde 1983 yılında aktif sanat yaşamına son vermiş ve 1984'te "Ya Rahim" adlı çalışmasıyla Türkiye İş Bankası Büyük Ödülü'nü kazanarak kariyerini taçlandırmıştır. Emin Barın, özellikle divani ve kufi yazı stillerinde uzmanlaşmış ve geleneksel ile modern unsurlar arasında köprü kuran yenilikçi kompozisyonlar üretmiştir. 29 Aralık 1987 tarihinde İstanbul'da 74 yaşında hayata veda ederek ardında kalıcı bir miras bırakmıştır. Sanatı ve eserleriyle Türk sanat tarihinde önemli bir yer edinmiş olan Emin Barın, hala birçok sanatçıya ilham vermeye devam etmektedir.

11 Mayıs 1954

Hasan Mezarcı, 11 Mayıs 1954 gününde Düzce'nin Aydınpınar Köyü'nde dünyaya gözlerini açmıştır. Henüz bebekken, ailesinin ayrılmasıyla bu dünyada yalnız bir yolculuğa adım atmıştır. İlkokul eğitimini tamamladıktan sonra, Düzce Merkez Kur'an Kursu'nda hafızlık yaparak dini eğitimine yön vermiştir. İmam-Hatip Okulu'na geçiş yaparak burada aldığı eğitimle, gelecekteki kariyerine sağlam bir temel oluşturmuştur. Mezarcı, İmam-Hatip’i bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazanarak akademik hayatına yön vermiş, burada medrese tahsili alarak bilgi dağarcığını genişletmiştir. Öğrencilik yıllarında müezzinlik ve imamlık görevlerini üstlenerek pratik deneyim kazanmış, sonrasında ise Diyanet İşleri Başkanlığı ve Tarım Bakanlığı'nda memurluk yaparak kamu hizmetinde yer almıştır. Askerlik hizmetini yedek subay olarak Adana 6. Kolordu Komutanlığı'nda Basın ve Halkla İlişkiler subayı olarak tamamlamış, bu süreçte edindiği tecrübeleriyle mesleki bilgisini artırmıştır. Askerlik dönemi sonrasında, Sakarya'nın Akyazı ilçesine müftü olarak atanmış, ardından İstanbul'un Ümraniye ilçesine tayin edilmiştir. 1991 yılında Refah Partisi'nden milletvekili adayı olarak siyasi arenaya adım atan Mezarcı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 19. dönem milletvekili olarak görev almıştır. Ancak, siyasi duruşu ve tartışmalı konulardaki açıklamaları nedeniyle partisinden ihraç edilmiştir. Bu dönemde yaşanan gelişmeler sonucunda hapis cezasına çarptırılmış ve cezaevi süresince psikolojik ve biyokimyasal işkenceye maruz kaldığı iddia edilmiştir. 1997 yılında cezaevinden tahliye olduktan sonra, kendisini Mesih olarak ilan eden Mezarcı, Türkiye'de dışlandığı için Almanya'ya göç etmiştir. Almanya'da bulunduğu süre zarfında çeşitli televizyon programlarına katılarak düşüncelerini geniş bir kitle ile paylaşma fırsatı bulmuştur. 2001 yılında Türkiye'ye geri döndükten sonra, cezasını çekmek üzere Edirne’nin İpsala Kapalı Cezaevi’ne gönderilmiştir ve 2002 yılında özgürlüğüne kavuşmuştur. Hasan Mezarcı, 1989 yılında Şule Mezarcı ile hayatını birleştirmiş ve bu evlilikten üç çocuk sahibi olmuştur. 2017 yılında ise Kalp Damar Cerrahi Uzmanı Dr. Esin Tatlı ile yeni bir evlilik yapmıştır. Günümüzde, ailesiyle birlikte Düzce'nin Aydınpınar Köyü'ndeki evinde huzurlu bir yaşam sürmekte, bunun yanı sıra çeşitli e-kitaplar yayımlamakta ve internet üzerinden etkinliklerini sürdürmektedir.

21 Ocak 1974

Mehmet Yalçınkaya, 21 Ocak 1974 tarihinde Bolu'da dünyaya gelmiştir. Şef kimliği ile tanınan Yalçınkaya, eğitimini İstanbul Yemek Akademisi'nde İnsan Anatomisi ve Sindirim Sistemi Bölümü'nde tamamlamıştır. Günümüzde 51 yaşında olan ünlü şef, Kova burcudur. Galatasaray futbol takımının tutkulu bir taraftarıdır. Yalçınkaya, TV8 ekranlarında yayınlanan Masterchef Türkiye programında başşef olarak jüri üyeliği yapmaktadır. Bu program, Türkiye'de yemek yarışmaları arasında oldukça popülerdir ve izleyiciler tarafından ilgiyle takip edilmektedir. Yalçınkaya'nın kariyeri boyunca birçok önemli başarıya imza atmış, gastronomi alanında kendine sağlam bir yer edinmiştir. Kendi tarzı ve yemek sunumları ile dikkat çekmektedir. Aile hayatı hakkında çok fazla bilgi bulunmamakla birlikte, üç çocuğu olduğu bilinmektedir: Sude Yalçınkaya, Emre Yalçınkaya ve Utkan Yalçınkaya. Kendi alanında bir otorite haline gelen Yalçınkaya, yemek yapma tutkusunu ve deneyimlerini genç şef adayları ile paylaşarak, onların gelişimine katkıda bulunmaktadır. Yalçınkaya'nın kariyeri, zorluklarla dolu olsa da, azmi ve çalışkanlığı sayesinde birçok engeli aşmayı başarmıştır. Şef olarak geçirdiği yıllar boyunca, hem ulusal hem de uluslararası alanda birçok ödül kazanmış ve gastronomi dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir.

1 Ocak 1973

Murat Özdemir, 1973 yılında Bolu'nun Mengen ilçesinde doğmuştur. Aşçı bir aileden gelen Özdemir, 13 yaşında Kalyon Otel'de çalışmaya başlamıştır. Bu süreçte aşçılık kariyerine adım atmış ve daha sonra Swissotel'de bir yıl çalışmıştır. 1996 yılında Brüksel'deki Türk Büyükelçiliği'nde dört yıl görev yapmış, bu dönemde İngilizce ve Fransızca öğrenmiştir. Özdemir, bir süre Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde de çalışmıştır. 2000-2002 yılları arasında Çırağan Oteli'nde Tuğra Restoran'da soğuk meze şefi olarak görev yapmış, ancak işten çıkarılmıştır. İşsiz kaldıktan sonra Antalya'daki Kremlin Palace WOW Otel'de İtalyan mutfağı şefi olarak çalışmaya başlamıştır. Daha sonra kendi işini kurarak Lara'da 'Bolulu Murat Şefin Köftecisi' adını verdiği köfteci dükkanını açmıştır. Ardından pideci, nargile kafe ve Türk yemekleri restoranı da açmış ve işletmiştir. Ancak kış sezonunda işler kötü gitmeye başlayınca dört dükkanını da satarak İstanbul'a taşınmıştır. İstanbul'da her gün farklı semt pazarlarında zeytinyağlı yiyecekler satmaya başlamıştır. Murat Özdemir, ilk evliliğini çalıştığı otelin sahibinin kızı ile yapmış ve 5 yıl evli kalmıştır. İkinci evliliğini kendisinden 12 yaş küçük biri ile yapmış ve bu evliliğinden 2002 doğumlu Zehra adında bir kızı olmuştur. İkinci eşinden 2004 yılında boşanmıştır. 2016 yılında başka biriyle evlenmiştir. 2018 yılında TV8'de yayınlanan 'Yemekteyiz' adlı yemek yarışmasına katılmış, programın finalinde tepki çeken sözleri nedeniyle ve sunucu Onur Büyüktopçu'nun sözünü sık sık kesmesi nedeniyle programdan kovulmuştur. Ardından MasterChef Türkiye adlı yarışmaya katılmış, ancak burada da davranışları nedeniyle eleştirilmiş ve diskalifiye edilmiştir.

27 Eylül 1968

Oktay Usta, 27 Eylül 1968 tarihinde Bolu'nun Mengen ilçesinde doğmuştur. Aşçı bir babanın en küçük çocuğu olarak büyüyen Oktay, ilkokul ve ortaokul eğitimini Mengen'de tamamlamıştır. 1983 yılında, 15 yaşında, aşçıbaşı amcası Sabri Bey'in yardımıyla mesleğe adım atmıştır. İstanbul'da ünlü bir restoranda çalışmaya başlamış, ardından Şişli'deki bir restoranda görev almıştır. 1985 yılında İzmir'deki Sultan otelin mutfak bölümüne geçiş yapmış ve burada Bodrum, Alanya, Uludağ gibi birçok beş yıldızlı otelde çalışmıştır. 1997 yılında İstanbul'da bir otelde soğuk büfe şefi olarak görev almış ve bu süreçte hanımlara yönelik yemek ve süsleme kursları vermeye başlamıştır. 1998 yılında Londra'da düzenlenen aşçılık yarışmasında bronz madalya kazanmış, 1999 yılında Malta'da iki gümüş madalya ve bir sertifika merit elde etmiştir. 2000 yılında Londra'da bir altın madalya kazanarak kariyerine önemli bir başarı daha eklemiştir. 1998 yılında Perihan Savaş'ın programına katılarak televizyon dünyasına adım atmış, ardından Samanyolu televizyonunda 'Yeşil Elma' adlı programıyla medyatik bir aşçı haline gelmiştir. Oktay Usta, yemek tariflerini pratik yöntemlerle sunarak geniş bir izleyici kitlesine ulaşmıştır. Ayrıca, yemek tarifleri üzerine dört kitap yayımlamış ve bu kitaplar oldukça beğenilmiştir. 1991 yılında kendi köyünden Bergüzar Hanım ile evlenmiş ve üç kız çocuğu olmuştur. Oktay Usta, Türk mutfağını tanıtmak için yaptığı çalışmalarla tanınmakta ve sevilmektedir.

5 Ocak 1966

Özgür Ozan, 5 Ocak 1966 tarihinde Bolu'da dünyaya gelmiştir. Eğitim hayatına Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü'nde devam etmiştir. Oyunculuk kariyerine, özellikle 'Arka Sokaklar' dizisindeki Başkomiser Hüsnü karakteri ile tanınarak başlamıştır. Bu dizi, 31 Temmuz 2006 tarihinde yayın hayatına başlamış ve Türkiye'de uzun süre izlenmiştir. Ozan, Beşiktaş futbol takımının tutkulu bir taraftarıdır. Günümüzde 59 yaşında olan Ozan, Oğlak burcudur. Kişisel hayatında, Neslihan Uğur ile evli olup, iki çocuğu bulunmaktadır. Ozan, kariyeri boyunca birçok projede yer almış ve Türk televizyon dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Oyunculuk yeteneği ve karakter derinliği ile izleyicilerin beğenisini kazanmıştır. Ozan, sosyal medya platformlarında da aktif olarak yer almakta ve takipçileri ile etkileşimde bulunmaktadır. Kendi Instagram hesabında (@ozozan) paylaşımlar yaparak hayranları ile bağlantı kurmaktadır. Özgür Ozan, kariyeri boyunca birçok zorlukla karşılaşmış, ancak azmi ve çalışkanlığı sayesinde bu zorlukları aşmayı başarmıştır. Bugün, Türk televizyonunun sevilen yüzlerinden biri olarak anılmaktadır.

Köroğlu, Türk halk edebiyatının önemli figürlerinden biridir ve özgürlüğün sembolü olarak kabul edilir. Asıl adı Ruşen Ali olan Köroğlu, Bolu'nun Dörtdivan ilçesinde doğmuştur. Babası Yusuf, Bolu Beyi'nin seyisidir. Köroğlu'nun hayatı, babasının gözlerine mil çektiren zalim Bolu Beyi'ne karşı intikam almak amacıyla dağlara çıkmasıyla başlar. 1574 yılında tahta çıkan III. Murat döneminde Osmanlı ordusuyla İran savaşlarına katılmıştır. Köroğlu, halk arasında yiğitlik ve mertlik sembolü haline gelmiş, kahramanlık türküleri söyleyerek halkın gönlünde taht kurmuştur. Zamanla, bir kanun kaçağı olarak dağlarda yaşamaya başlamış ve isyancı bir figür haline gelmiştir. Kılıç ve kalkan kadar saz ve sözün de ustası olan Köroğlu, halkın zulme karşı ayaklanmasını simgeler. Destanında, babasının intikamını almak için yaptığı eylemler ve bu süreçte yaşadığı zorluklar detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Köroğlu, bir yandan da halkın gözünde adaletin ve özgürlüğün temsilcisi olarak anılmaktadır. Zamanla, Bolu'yu basarak, kervanları soyarak ve düşman ordularını bozguna uğratarak ün kazanmıştır. Kendi destanı, Türk edebiyatında önemli bir yer tutmakta ve Yaşar Kemal gibi yazarlar tarafından günümüze taşınmıştır.

3 Mart 1961

Safiye Soyman, 3 Mart 1961 tarihinde, Bolu’nun Akpınar Mahallesi’nde, sıradan bir gecekondu da dünyaya gözlerini açmıştır. Müslüman bir ailede büyüyen Safiye’nin babası, dinine bağlı bir hafızdır. Hayatının erken dönemlerinde, 13 yaşında görücü usulüyle Ziya Akaröz ile evlenerek, genç yaşta evlilik yolculuğuna adım atmıştır. İlk yılları sevinç dolu geçen bu birliktelik, zamanla Ziya’nın kumar bağımlılığı nedeniyle sarsılmaya başlamıştır. Bu zor dönemlerde, Safiye Soyman, gizlice ortaokul sınavlarına hazırlanarak eğitimine devam etme kararlılığı göstermiştir. Ortaokulu başarıyla tamamladıktan sonra, lise bitirme sınavlarına da katılarak eğitim hayatını başarıyla tamamlamıştır. Eğitim hayatının ardından, İmar İskan Bakanlığı’nda genel müdür sekreteri olarak kariyerine adım atan Safiye, bu süreçte müziğe olan tutkusunu da asla kaybetmemiştir. Müzik serüvenine Özer Altın’dan aldığı derslerle başlayan Safiye, 28 yaşında radyo sınavlarını kazanarak müzik dünyasına merhaba demiştir. Ankara Devlet Klasik Müziği Korosu’nda 6 yıl boyunca görev alarak, sahne deneyimi kazanmış ve müzik alanındaki yeteneklerini geliştirmiştir. 1996 yılında, gazinocular kralı olarak bilinen Fahrettin Aslan’dan aldığı teklif ile Maksim’de sahne almaya başlaması, onun kariyerinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu fırsat, onun müzik kariyerinin patlama yapmasında büyük rol oynamıştır. İlk evliliğini 13 yaşında Ziya Akaröz ile gerçekleştiren Safiye Soyman, bu evlilikten Harun ve Ümran adında iki çocuğa sahip olmuştur. 1985 yılında, bu zorlu evlilikten ayrılarak özgürlüğüne kavuşmuş, 1999’dan itibaren iş adamı Faik Öztürk ile bir ilişki yaşamıştır. Ancak, bu ilişki de 2017 yılında sona ermiştir. Aynı yıl, 'Dünya Güzellerim' adlı televizyon programı için Hindistan’a seyahat eden Safiye, burada ünlü isimler Bülent Ersoy, Banu Alkan ve Burcu Esmersoy ile birlikte yer alarak medyada yeniden gündem olmuştur. 2023 yılında, 'Dünya Güzelleri Masada' adlı yeni bir program ile izleyicileriyle buluşacağı müjdesini vermiştir. Müzik kariyeri boyunca birçok albüm çıkaran ve televizyon programlarında boy gösteren Safiye Soyman, azmi ve yeteneğiyle Türk müziğinde iz bırakan önemli bir figür olarak öne çıkmaktadır.

15 Mayıs 1946

Serdar Gökhan, 15 Mayıs 1946 tarihinde Bolu'nun tarihi Mudurnu ilçesinde dünyaya gözlerini açmıştır. Asıl adı Nusret Ersöz olan bu yetenekli sanatçı, resimle olan tutkusunu erken yaşlarda keşfetmiş ve kariyerine çizgi roman ressamı olarak adım atmıştır. Beşiktaş Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi'nde aldığı resim eğitimi, onun sanatsal bakış açısını şekillendirmiştir. Eğitim hayatının ardından, film setlerinde dekoratörlük yaparak sinema dünyasına ilk adımlarını atmıştır. 1964 yılı, Gökhan'ın sinema kariyerine küçük rollerle başladığı yıldır. Atletik yapısı ve doğal yetenekleri, onu Yeşilçam'ın aranan dublörlerinden biri haline getirmiştir. 1969 yılında Ses dergisinin düzenlediği 'Sinema Yıldızı' yarışmasına katılıp prodüktör Kadir Kesemen'in dikkatini çekmesi, kariyerinde yeni bir dönüm noktası olmuştur. Ardından Saltuk ve Dadaş film şirketleriyle on film için anlaşma imzalayarak Türk sinemasının önemli figürlerinden biri olma yolunda ilerlemiştir. Gökhan, Türk sinemasının farklı dönemlerinde birçok tarihi, aksiyon ve avantür filmde unutulmaz karakterler canlandırmış, böylece izleyicilerin kalbinde özel bir yer edinmiştir. 1976 yılı itibarıyla Yeşilçam'da artan cinsellik temalarının yer aldığı yapımlarda bulunmamayı tercih etmesi, onun sanat anlayışını ve değerlerini koruma çabasının bir göstergesi olmuştur. 1979 yılında 'İstanbul Video' adlı bir şirket kurarak video ve film yapımcılığı alanına yönelmiştir. 1991 yılında Amerika'nın Chicago şehrine giderek sinema sektörünü daha yakından inceleme fırsatı bulmuş, bu deneyim onun sinema anlayışını daha da derinleştirmiştir. 1999 yılında Türkiye’ye döndükten sonra, 2007 yılında Milliyetçi Hareket Partisi'nden İstanbul milletvekili adayı olmuş, ancak seçimi kazanamamıştır. Özel hayatında, 1976 yılında Oya Zindancıoğlu ile evlenmiş, 25 yıl süren evliliklerinin ardından 2001 yılında boşanmıştır. Ardından 2002 yılında kendisinden 28 yaş küçük Ebru Boroğlu ile ilişki yaşamış, 2005 yılında ise 33 yaş küçük Şükran Hanım ile evlenmiştir. Bu evlilikten Alperen adında bir oğlu bulunmaktadır. Serdar Gökhan, 2014 yılında TRT 1 ekranlarında yayınlanan 'Diriliş: Ertuğrul Gazi' dizisinde rol alarak, Türk televizyon dünyasında da varlığını sürdürmüştür. Kendisi, Türk sinemasının önemli isimlerinden biri olarak kariyerine devam ederken, geçmişteki deneyimlerini ve sanat anlayışını yeni nesillere aktarma arzusuyla doludur.

12 Aralık 1973

Tanju Özcan, 12 Aralık 1973 tarihinde Mengen, Bolu'da dünyaya gelmiştir. Eğitim hayatına Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde devam etmiş ve burada hukuk alanında eğitim almıştır. Özcan, avukatlık mesleğini icra ederken, siyasete de adım atmıştır. 2011-2019 yılları arasında Bolu milletvekili olarak görev yapmış, bu süreçte çeşitli siyasi faaliyetlerde bulunmuştur. 2019 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Bolu belediye başkanlığına seçilmiştir. Bu görevde, yerel yönetimle ilgili birçok projeye imza atmış ve Bolu'nun gelişimi için çalışmalarda bulunmuştur. Tanju Özcan, aynı zamanda Bolu belediye başkanı olarak tanınmakta ve bu unvanla çeşitli sosyal sorumluluk projelerine öncülük etmektedir. Kişisel yaşamında Meral Özcan ile evlidir. Özcan'ın futbol takımları arasında bir taraftarı olduğu takım bilgisi bulunmamaktadır. Günümüzde 51 yaşında olan Tanju Özcan, Yay burcudur. Siyasi kariyeri boyunca birçok zorlukla karşılaşmış, ancak bu zorlukları aşarak başarılı bir kariyer inşa etmiştir. Özcan, sosyal medya platformlarında da aktif olarak yer almakta ve takipçileriyle etkileşimde bulunmaktadır.