Oğlak Burcu Ünlüler

1 Ocak 1996

Aleyna Elibol, 1996 yılında İzmir'de doğmuştur. Oyunculuk kariyerine 2018 yılında 'Elimi Bırakma' adlı dizide rol alarak başlamıştır. Ardından 2019 yılında 'Payitaht Abdülhamid' dizisinde devam etmiştir. 2022 yılında ise 'Orta Kafa Aşk' dizisinde Beste karakterini canlandırmıştır. Vahide Perçin, Altan Gördüm ve Tolga Örnek tarafından kurulan 'Akademi 35.5' sanat evinde Sahne Sanatları ve Temel Oyunculuk eğitimi almıştır. Ayrıca diksiyon ve şan eğitimi ile kamera oyunculuğu eğitimleri de almıştır. Aleyna Elibol, 15 Ocak 2023 tarihinden itibaren Acun Ilıcalı'nın TV8 kanalında yayınlanacak olan Survivor 2023 kadrosunda yer alacaktır. Hobileri arasında kick boks, salsa, yoga, futbol ve yüzme bulunmaktadır.

1 Ocak 1993

Aybüke Yılmaz, 1 Ocak 1993 tarihinde Samsun'da dünyaya gelmiştir. Eğitim hayatına üniversite düzeyinde devam eden Yılmaz, kariyerine model ve oyuncu olarak yön vermiştir. Günümüzde 32 yaşında olan Aybüke, Oğlak burcuna mensuptur. Kendisinin doğum günü bilgileri ve burç bilgisi kesin olarak bilinmemektedir. Aybüke Yılmaz, 1,75 cm boyu ve 56 kg ağırlığı ile dikkat çekmektedir. Ancak, eşi veya sevgilisi hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Yılmaz, sosyal medya platformlarında da aktif bir kullanıcıdır ve Instagram'da 'aybukeliy' kullanıcı adıyla yer almaktadır. Kariyeri boyunca çeşitli projelerde yer almış ve bu projelerle adını duyurmuştur. Özellikle model olarak katıldığı etkinlikler ve oyunculuk kariyeri ile tanınmaktadır. Aybüke Yılmaz, Türkiye'de futbol takımları arasında taraftarı olduğu bir takım bilgisi bulunmamakta olup, kariyerinde önemli dönüm noktaları ve başarıları ile öne çıkmaktadır. Kendi alanında başarılı bir isim olarak, genç yaşına rağmen birçok projede yer almış ve izleyicilerin beğenisini kazanmıştır. Aybüke Yılmaz, kariyerine yön veren bu önemli detaylarla birlikte, gelecekte daha fazla projede yer almayı hedeflemektedir.

1 Ocak 1970

Burçin Şahindur, Sakarya'nın güzel topraklarında hayata gözlerini açmıştır. Siyasi serüvenine 2002 yılında Genç Parti'nin gençlik kollarında adım atarak başlamış ve bu yolda birçok önemli pozisyonda görev almıştır. Genç Parti'nin Genel Başkan Vekili olarak da görev yapmış, bu süreçte partinin vizyonunu ve misyonunu şekillendiren isimlerden biri olmuştur. 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen seçimlerde, Genç Parti'nin 1. Sıra Sakarya Milletvekili Adayı olarak gösterilmesi, onun siyasi kariyerindeki önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu seçimler sonucunda Genç Parti, 2023 genel seçimlerinde 112.976 oy alarak büyük bir destek toplamıştır. Bu ilgi ve destek, partinin 28-29 Eylül 2024 tarihlerinde Olağanüstü Büyük Kurultay düzenlemesine neden olmuştur. Bu kurultayda, Burçin Şahindur, oy birliğiyle Genç Parti'nin Genel Başkanı olarak seçilerek, partinin geleceğine yön vermek adına önemli bir adım atmıştır. Sakaryaspor’un yönetiminde genel sekreterlik görevini de üstlenen Burçin Şahindur, aynı zamanda Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) lisansına sahip bir gayrimenkul yatırım uzmanı olarak, büyük ölçekli şirketlere profesyonel danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Siyasi kariyerini şekillendiren zorluklarla karşılaşmasına rağmen, her daim azim ve kararlılıkla hedeflerine ulaşmayı başarmıştır. Genç Parti'nin yeniden canlandırılmasında kritik bir rol üstlenmiş ve partinin geleceği adına stratejik adımlar atarak, siyasi arenada kendine sağlam bir yer edinmiştir. Burçin Şahindur'un hayatı, azim ve kararlılıkla örülü bir başarı öyküsüdür. Siyaset alanındaki mücadelesi, genç nesillere ilham vermekte ve gelecekteki liderler için örnek teşkil etmektedir. Özgün vizyonu ve liderlik yetenekleri ile Burçin, sadece Sakarya'da değil, tüm Türkiye’de tanınan bir isim haline gelmiştir. Onun hikayesi, hedeflerine ulaşma konusunda kararlılığın, azmin ve stratejik düşüncenin ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.

23 Aralık 1959

Demet Akbağ, 23 Aralık 1959 tarihinde Denizli'de doğmuştur. Aslen İzmirli olan Akbağ, ailesinin Denizli'de bulunması nedeniyle burada dünyaya gelmiştir. Ailesinin durumu nedeniyle 13 yaşında anne ve anneannesiyle birlikte İstanbul'a yerleşmiştir. Bu süreç, onun hayatında önemli bir dönüm noktası olmuştur. İstanbul Üniversitesi Belediye Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nden mezun olduktan sonra, Gönül Ülkü – Gazanfer Özcan Tiyatrosu'nda profesyonel kariyerine adım atmıştır. Akbağ, kariyeri boyunca birçok tiyatro topluluğunda, televizyon programında ve filmde rol almıştır. 1993 yılında 'Tersine Dünya' filmindeki performansıyla Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' ödülünü kazanmıştır. Tiyatro, sinema ve televizyon projelerinde yer alarak, Türk sanat dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. Demet Akbağ, kariyeri boyunca birçok ödül kazanmış ve Türk halkının gönlünde taht kurmuştur. Oynadığı önemli projeler arasında 'Vizontele', 'Eyvah Eyvah' serisi ve 'Kış Uykusu' gibi filmler bulunmaktadır. Ayrıca, 'Bir Demet Tiyatro' gibi televizyon dizileriyle de tanınmaktadır. Akbağ, sadece oyunculuğu ile değil, aynı zamanda sahne performanslarıyla da dikkat çekmiştir. Kendi alanında birçok ödül alarak, Türk tiyatrosuna ve sinemasına önemli katkılarda bulunmuştur.

3 Ocak 1983

Enis Arıkan, 3 Ocak 1983 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Eğitim hayatına Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde tiyatro eğitimi alarak başlamış, ardından Bilgi Üniversitesi'nde sahne ve gösteri sanatları performans bölümünden mezun olmuştur. Tiyatro kariyerine Müjdat Gezen Tiyatrosu'nda başlamış, burada birçok önemli oyunda rol almıştır. Enis, sadece tiyatroda değil, aynı zamanda televizyon dizilerinde de kendine yer bulmuştur. 2012 yılında ATV'de yayınlanan 'Uçurum' dizisinde otistik bir karakteri canlandırarak dikkatleri üzerine çekmiştir. 2016 yılında FOX'ta yayınlanan 'Familya' dizisinde önemli bir rol üstlenmiş, bu dizideki performansı ile beğeni toplamıştır. Enis Arıkan, reklam dünyasında da aktif olarak yer almış, Cips, Tadelle ve Milliyet gibi markaların reklamlarında rol almıştır. Tiyatro oyunları arasında 'Garaj', 'Makas 2', 'Altın Ejderha' gibi önemli yapımlar bulunmaktadır. 2014 yılında Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri'nde Yılın En İyi Erkek Oyuncusu ödülünü kazanmış, 2011 yılında Antalya Televizyon Ödülleri'nde Komedi Dizisi En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüne layık görülmüştür. Enis Arıkan, kariyeri boyunca birçok zorlukla karşılaşmış, ancak azmi ve yeteneği sayesinde bu zorlukları aşmayı başarmıştır. Bugüne kadar birçok projede yer alarak Türk televizyon ve tiyatrosuna önemli katkılarda bulunmuştur.

16 Ocak 1983

Erkan Kolçak Köstendil, 16 Ocak 1983 tarihinde Bursa'da doğmuştur. Tiyatrocu ve oyuncu kimlikleriyle tanınan Köstendil, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun olmuştur. Kariyerine tiyatro ile başlayan sanatçı, çeşitli tiyatro oyunları, film ve dizilerde rol alarak adını duyurmuştur. Özellikle 'Çukur' dizisindeki 'Vartolu' karakteri ile büyük bir çıkış yakalamıştır. Bu rol, izleyiciler tarafından oldukça beğenilmiş ve Köstendil'in kariyerinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Daha önce 'Ulan İstanbul' dizisinde de dikkat çekici bir performans sergileyerek izleyicilerin ilgisini toplamıştır. Erkan Kolçak Köstendil, futbol kariyerine de sahiptir; lise yıllarında Bursaspor'da kaleci olarak oynamıştır. Galatasaray'a transfer olma aşamasına gelmişken, yönetim değişikliği nedeniyle bu fırsatı kaçırmıştır. Bu durum, onu konservatuvar sınavına girmeye yönlendirmiştir. Oyunculuk kariyerinin yanı sıra, yazıp yönettiği projelerle de dikkat çekmiştir. Birçok ödül kazanmış olan Köstendil, Türk televizyon ve sinema dünyasında önemli bir yere sahiptir. Oynadığı diziler arasında 'Kurtlar Vadisi', 'Güz Sancısı', 'Sakarya Fırat', 'Muhteşem Yüzyıl: Kösem' ve 'Müslüm' gibi yapımlar bulunmaktadır. Erkan Kolçak Köstendil, günümüzde 42 yaşındadır ve Oğlak burcudur.

1 Ocak 1992

1992 yılında dünyaya gelen Ezgi Zorba, lisans eğitimini Bilgi Üniversitesi Radyo ve Televizyon İletişim Bölümü’nde tamamlamıştır. Dialog İletişim’de diksiyon ve sunuculuk eğitimleri alan Ezgi Zorba, spiker olarak ilk deneyimini TRT Belgesel ekranlarında yaşamıştır. Bir süre spikerlik yapan Ezgi Zorba, daha sonra bu görevinden ayrılmış ve YouTube’da videolar çekmeye başlamıştır. Mart 2015 tarihinde Ezgi’nin Kanalı adlı bir hesap açan Ezgi Zorba, kanalında sinema ile ilgili paylaşımlar yapmaktadır.

11 Ocak 1985

11 Ocak 1985 tarihinde Aydın'ın Nazilli ilçesinde hayata gözlerini açan Fırat Albayram, çocukluk dönemini İzmir’in sıcak sokaklarında geçirmiştir. İzmir’de büyüyen genç Fırat’ın hayatında, onun dünyasına ışık tutan bir ablası da bulunmaktadır. Eğitim yolculuğuna İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nde başlayarak, burada aldığı temel eğitimle kendini geliştirmiş ve mezun olmuştur. Daha sonra, Haliç Üniversitesi Konservatuvarı'nın Tiyatro Bölümü'ne adım atarak, oyunculuk kariyerine sağlam bir temel atmıştır. Fırat Albayram, televizyon dünyasında kendini kanıtlamanın yanı sıra, arkadaşlarıyla birlikte oluşturduğu tiyatro sahnesinde de aktif olarak yer almakta ve yeteneklerini sergilemektedir. 2008 yılında yayın hayatına başlayan 'Adanalı' dizisindeki Boncuk karakteriyle izleyicilerin dikkatini çekmeyi başarmıştır. Bu projede Oktay Kaynarca, Mehmet Akif Alakurt ve Serenay Sarıkaya gibi tanınmış isimlerle birlikte çalışarak deneyim kazanmıştır. 2013 yılında 'Kahperengi' adlı eserin televizyona uyarlanmasıyla ortaya çıkan 'Merhamet' dizisinde Can karakterine hayat vermiş, izleyicilere derin bir karakter sunmuştur. 2014 yılında 'Kaçak Gelinler' dizisinde de önemli bir rol üstlenerek kariyerine yeni bir boyut kazandırmıştır. Fırat Albayram, özel hayatında da mutlu bir döneme adım atmış ve 23 Temmuz 2016 tarihinde Ceyda Kasabalı ile evlenmiştir. 2017 yılında, 'Savaşçı' adlı dizide başrol oynamasıyla kariyerinde büyük bir sıçrama yapmış ve izleyicilerin gönlünde taht kurmuştur. Sinema dünyasında da adını duyurmayı başaran Albayram, 2025 yılında vizyona girecek olan 'Kardeş Takımı 2' filminde Serkan karakterini canlandıracak. Oyunculuk kariyeri boyunca birçok dizi ve filmde yer alarak, geniş bir izleyici kitlesinin beğenisini kazanmış ve Türk televizyon tarihine adını yazdırmıştır.

2 Ocak 1984

Gülden Avşaroğlu, 2 Ocak 1984 tarihinde Tekirdağ'da doğmuştur. Şarkı sözü yazmaya ortaokulda başlayan sanatçı, 2001 yılında Ege Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nda eğitimine başlamış ve 2005 yılında Temel Bilimler bölümünden mezun olmuştur. Üniversite yıllarında İzmir'de çeşitli sahnelerde performans sergileyen Gülden, TRT sanatçılarının da yer aldığı konserlerde keman çalmıştır. 2008-2012 yılları arasında Londra'da yaşamış, burada yerel bir koronun şefliğini yapmış ve parlamento da sahne almıştır. Londra'nın ilk kadın şefi olarak anılmıştır. Türkiye'ye döndüğünde Emre Aydın ile tanışmış ve ilk single çalışmasını 'Unutamam Dedin' parçası ile gerçekleştirmiştir. Emre Aydın'ın 2012 yılında çıkardığı 'Soğuk Odalar' albümünün söz yazarı ve bestecisidir. Gülden'in Melisa adında bir kızı bulunmaktadır.

1 Ocak 1930

Halit Narin, 1930 yılında İstanbul'da doğmuştur. Babası Nurullah Narin'dir. Ticaret hayatına 1948 yılında atılan Halit Narin, 1951 yılında babası ile birlikte Narin Tekstil İşletmeleri A.Ş.'yi kurmuştur. 1974 yılında Çerkezköy'de Narin Mensucat'ı üretime geçirmiştir. Halit Narin, Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası'nın başkan yardımcılığına 1964 yılında, başkanlığına ise 1972 yılında seçilmiştir. Bu görevde 41 yıl boyunca aralıksız hizmet vermiştir. 2013 yılında bu görevi Muharrem Kayhan'a devretmiştir. Ayrıca, 1972 yılında Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun başkan yardımcılığına, 1974 yılında ise başkanlığına getirilmiştir. 1989 yılına kadar bu görevde kalmıştır. Halit Narin, 1974 yılında Marmaris'te 100 ortaklı Martı Otel'in tüm hisselerini almış ve 1969 yılında Türkiye'nin ilk resort oteli olan Martı Resort Otel'i açmıştır. 1988'de Marmaris'teki La Perla Otel’i bünyesine katmış, 1995 yılında Martı Myra Otel'i işletmeye almıştır. Halit Narin, ayrıca birçok otel ve turizm işletmesinin ortağı ve onursal başkanıdır. Kızı Oya Narin, Martı Otellerini yönetirken, oğlu Emre Narin başkan yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Halit Narin, eğitim alanında da önemli katkılarda bulunmuş, İçmeler Beldesi'nde 250 öğrencilik Halit Narin Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi'ni yaptırmıştır. Ayrıca, Tekirdağ Çerkezköy'de Halit Narin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Nurullah Narin Ortaokulu'nu da yaptırmıştır. Halit Narin, “Kelimelere Dokunan Türkiye” isimli kitabın yazarıdır ve 2009 yılında yayımlanan “Türkiyesine sevdalı adam Halit Narin” isimli kitapta biyografisi ele alınmıştır.

1 Ocak 1973

1973 yılında Kars'ın soğuk ve rüzgarlı sokaklarında dünyaya gelen Barış Doster, entelektüel bir ailede büyümüştür. Babası psikiyatrist Besir Doster ve annesi yazar Neşe Doster, onun eğitim yolculuğunda büyük bir etki yaratmışlardır. Eğitim hayatına Kars Gazi İlkokulu'nda adım atan Doster, daha sonra ailesinin İstanbul'a taşınmasıyla birlikte Kadıköy Anadolu Lisesi'nde eğitimine devam etmiştir. İstanbul Üniversitesi’nden Uluslararası İlişkiler alanında lisans diplomasını aldıktan sonra, akademik kariyeri için önemli adımlar atmaya başlamıştır. Doster, üniversite yıllarında gazetecilik tutkusunu keşfederek Devinim ve Nokta dergilerinde çalışmaya başlamıştır. 1994 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde gazetecilik kariyerine ivme kazandırarak, iç ve dış politika konularında 15 yıl boyunca sayısız haber, söyleşi ve makale kaleme almıştır. Türk siyasal hayatı ve dış politikası üzerine yazdığı makalelerle önemli bir düşünce lideri haline gelmiştir. Latin Amerika, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere'de gerçekleştirdiği uzun süreli araştırmalar, ona küresel perspektif kazandırmış; çeşitli üniversitelerde ders verme fırsatı bulmuştur. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim üyeliği yaparak genç nesillere bilgi aktarımında bulunmuş; jeopolitik ve dış sayfa gibi dergilerin yazı kurulu üyeliğini üstlenerek düşünce dünyasına katkı sağlamıştır. Barış Doster, 2007 yılında Hülya Arıksoy ile hayatını birleştirerek, kişisel yaşamında da yeni bir sayfa açmıştır. Yazdığı 'Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler' gibi eserlerle, Türk siyaseti ve uluslararası ilişkiler alanında önemli bir figür olarak tanınmaktadır. Barış Doster, akademik ve gazetecilik kariyeri ile Türk toplumuna önemli katkılarda bulunmuş bir isimdir.

1 Ocak 1997

Mustafa Başaran, halk arasında “Kadıköy Boğası” lakabıyla bilinen, Fenerbahçe’ye olan büyük tutkusu ve içten kişiliğiyle tanınan sıra dışı bir karakterdir. Boğa gibi kükreyen özgün tezahürat tarzı, ona bu özel lakabı kazandırmış ve zamanla Fenerbahçe taraftar kültürünün sembol isimlerinden biri hâline gelmesini sağlamıştır. Kadıköy sokaklarında, Fenerbahçe’nin ruhunu temsil eden bir simge hâline gelmiştir. Zihinsel engelli bir birey olan Mustafa, ailesiyle birlikte mütevazı bir yaşam sürmektedir. Sadeliği, dürüstlüğü ve hayata olan bağlılığıyla tanınan Mustafa, yaşamındaki her ayrıntıyı samimiyetle yaşayan bir kişiliktir. Görme sorunlarına rağmen enerjisini kaybetmeden yaşama tutunur. Fenerbahçe maçlarını büyük bir heyecanla takip eder, özellikle Digitürk üzerinden maçları kaçırmaz. Takımına duyduğu bağlılık, onun günlük yaşamının merkezindedir. Ailesi tarafından, Kiev'deki çatışmalar sırasında çok sevdiği köpeğini kaybettiği söylenmiştir; ancak bu olayın, aslında Mustafa üzülmesin diye uydurulan bir hikâye olduğu düşünülmektedir. Mustafa’nın hayatındaki dikkat çekici bir diğer konu ise Rabia’ya olan duygusal bağlılığıdır. Rabia, onun akrabasıdır ve geçmişte Rabia’nın anneannessinin şaka amaçlı “Kızımı sana vereyim” demesiyle bu bağın temeli atılmıştır. Mustafa bu sözleri ciddiye almış ve zamanla Rabia’ya karşı derin bir ilgi ve duygusal bağ geliştirmiştir. Bu bağlılık zamanla takıntıya dönüşmüş, ancak ailesi bu durumu anlayışla karşılamıştır. Ailesi, Mustafa’nın Rabia ile 2030 yılında evleneceğine inandığını ve bu hayali yaşattığını belirtmektedir. Rabia’nın yatalak bir hasta olduğu da Mustafa’ya söylenen bir başka beyaz yalandır; ailesi, Mustafa üzülmesin ve duygusal olarak zarar görmesin diye bu durumu kurgulamıştır. Tüm bu yönleriyle Mustafa Başaran, yani Kadıköy Boğası, sadece bir taraftar değil; aynı zamanda Fenerbahçe sevgisinin, saf duyguların, mahalle ruhunun ve insanî değerlerin bir yansımasıdır. Onun hikâyesi; futbolun bir tutkunun ötesinde bir aidiyet biçimi olduğunu, engellerin ötesinde bir kimlik ve sevgi oluşturabildiğini gösteren dokunaklı bir yaşam öyküsüdür.