Biyografi
25 Aralık 1951 tarihinde, tarihi Gelibolu'nun güzel sokaklarında dünyaya gözlerini açan Aliye Uzunatağan, tam ismiyle Saliha Aliye Uzunatağan, sanat hayatına erken yaşlarda yön vermeye başlamıştır. Ortaokul yıllarının ardından İstanbul Belediyesi Konservatuvarı’nda müzik ve tiyatro eğitimi almış, burada geçirdiği zaman, onun sanat aşkını daha da pekiştirmiştir. Ancak, İstanbul Şehir Tiyatroları'nın seçkin kadrosuna katılması için okulunu bırakma kararı almak zorunda kalmıştır.
1962 yılı, onun sanat kariyerinde bir dönüm noktası olmuş ve Şehir Tiyatroları'nda sahne almaya başlamıştır. Sanat hayatı boyunca yurtdışında oyunculuk ve koçluk eğitimi alarak deneyimlerini zenginleştiren Aliye, Türkiye’ye döndüğünde Anton Çehov üzerine bir tez hazırlamış ve edebiyatın derinliklerine inmiştir. Ancak, 1982 yılında gerçekleşen 12 Eylül askeri darbesi sonrası tiyatrodan uzaklaştırılmıştır.
Bu zorlu süreçte, Haldun Dormen'in yönetimindeki tiyatroda çeşitli oyunlarda rol alarak sahneye geri dönmüştür. 1983 yılına gelindiğinde, Şehir Tiyatroları'na yeniden katılarak, sanat yolculuğuna kaldığı yerden devam etmiştir. Aliye Uzunatağan, yalnızca tiyatro sahnesinde değil, aynı zamanda seslendirme çalışmalarıyla, sinema ve dizi projelerinde de başarılı performanslar sergileyerek geniş bir kitleye ulaşmıştır. 1991 yılında Müjdat Gezen Sanat Vakfı'nın kurucu üyeleri arasında yer almış ve burada sahne tatbikatı ile dramaturji dersleri vermeye başlamıştır.
Eğitmenliği süresince birçok üniversitede seminerler düzenleyerek genç sanatçılara ilham kaynağı olmuştur. Kameralar karşısında da başarılar elde eden Uzunatağan, özellikle "Çocuklar Duymasın" adlı popüler dizide Ayşecan Tatari'nin annesi rolüyle tanınmıştır. 1983 yılında Kültür Bakanlığı tarafından 'Yılın En İyi Kadın Oyuncusu' ödülüne layık görülmesi, onun sanat dünyasındaki yerini sağlamlaştıran bir başarı olmuştur.
Sahne performansları arasında "Lillian", "4. Murat", "3. Richard" ve "Herkes Aynı Bahçede" gibi önemli eserler bulunmaktadır.
Ayrıca, birçok dizi ve filmde rol alarak izleyicilere unutulmaz anlar yaşatmış, seslendirme sanatına da önemli katkılarda bulunmuştur. Aliye Uzunatağan, Türk tiyatrosunun vazgeçilmez bir parçası olarak, sanatı ve eğitimi bir araya getirerek, genç nesillere ışık tutmaya devam etmektedir. Tiyatro sahneleri ve ekranlarda geçirdiği yıllar, onun için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olmuştur.
Sanat aşkı ve disipliniyle, Türk sanat camiasında kalıcı bir iz bırakmayı başarmıştır.
Vefat Bilgisi
NA