Biyografi
1968 yılında İstanbul'un büyüleyici atmosferinde dünyaya gelen Şirin Payzın, köklerini Makedonya ve Kırım'a kadar uzanan zengin bir aile geçmişine sahiptir. Babasının gazetecilik mesleği, çocukluğunun Ankara'da geçmesini sağlamış ve ona medya dünyasının kapılarını aralamıştır. Genç yaşlarda tiyatro sahnelerine adım atan Payzın, 1987 yılında akademik hayatına Fransa'da devam etmek üzere yola çıkmıştır.
Ancak, babasının ani kaybı, onu İstanbul’a geri dönmeye zorlamıştır. İstanbul Üniversitesi'nde Filoloji bölümünde bir dönem eğitim aldıktan sonra, Bilkent Üniversitesi’ne geçerek Sanat Tarihi ve İşletme alanlarında kendini geliştirmiştir. New York Üniversitesi'ndeki eğitimini tamamladıktan sonra Birleşmiş Milletler'de profesyonel kariyerine adım atmıştır.
Medya serüvenine Show TV'de başlamış, ardından ATV ana haber bülteninde diplomasi muhabiri olarak önemli görevlerde bulunmuştur. 1997 yılında, Libya'nın tartışmalı lideri Muammer Kaddafi ile gerçekleştirdiği röportaj, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından 'Yılın Röportajı' ödülüyle taçlandırılmıştır. 1999 yılında, CNN Türk’ün kurulmasıyla birlikte kıdemli diplomasi muhabiri olarak kariyerine yeni bir yön vermiştir.
Bu süreçte, dünya gündeminde yankı uyandıran birçok olayın canlı tanığı olmuş, Irak Savaşı sırasında TRT adına İran'a giderek özel bir program hazırlamıştır. Şirin Payzın, kariyeri boyunca pek çok uluslararası haberin merkezinde yer alarak, haber dünyasına damgasını vurmuş bir isim olmuştur. Ayrıca, Fransızca ve İngilizce dillerine olan hâkimiyeti, ona uluslararası platformda geniş bir iletişim ağı sağlamıştır.
Kendisi, sürekli öğrenme azmi ve mesleki tutkusu ile medya dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. Şirin Payzın, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir haberci olarak dünya olaylarına farklı bir bakış açısıyla ışık tutmaktadır. Kalemi ve kamerası ile dünya sahnesinden kesitler sunarak, izleyicilerine unutulmaz anlar yaşatmayı başarmıştır.
Medya kariyeri boyunca edindiği deneyimler ve kazandığı ödüllerle, yalnızca bir gazeteci olarak değil, aynı zamanda bir düşünce lideri olarak da öne çıkmıştır.