🗓️

6 Kasım Doğum Günleri

Bugün Doğanlar: 6 Kasım

Burç: Akrep

Tutkulu, Kararlı, Sezgisel

Bu Tarihte Doğan Ünlüler

Ethan Hawke

Oyuncu

6 Kasım 1970

Ethan Hawke, 6 Kasım 1970 tarihinde Austin, Teksas, ABD'de doğmuştur. Gerçek adı Ethan Green Hawke olan sanatçı, sinema oyunculuğu, senaristlik ve yönetmenlik gibi birçok alanda yeteneklerini sergilemiştir. Ailesi, Ethan beş yaşındayken boşanmış ve daha sonra New Jersey'e taşınmıştır. Eğitim hayatına West Windsor-Plainsboro Lisesi'nde başlamış, ardından Hun School of Princeton'da oyunculuk dersleri almıştır. 1988 yılında liseden mezun olduktan sonra Carnegie-Mellon Üniversitesi'ne kısa bir süre devam etmiştir. 1989 yılında “Dead Poets Society” (Ölü Ozanlar Derneği) filminde Robin Williams ile birlikte rol alarak sinema kariyerine adım atmıştır. Ethan, sadece oyunculukla kalmayıp, tiyatro projelerinde sanat yönetmenliği yapmış ve video klip yönetmenliği denemelerinde bulunmuştur. 1996 yılında “The Hottest State” adlı romanını yayımlamış ve bu eser 400.000 dolarlık bir gelir elde etmiştir. Sinema kariyerinde birçok önemli filmde rol almış, 1994 yılında “Reality Bites” filminde Winona Ryder ile birlikte oynamıştır. 1998 yılında “Gattaca” filminde Uma Thurman ile başrol paylaşmış, 2001 yılında “Training Day” filminde Denzel Washington ile birlikte oynamıştır. Evlilik hayatında, 1 Mayıs 1998 tarihinde Uma Thurman ile evlenmiş, 20 Temmuz 2004 tarihinde boşanmıştır. Bu evlilikten Maya Ray (d. 1998) ve Levon Roan (d. 2002) adında iki çocuğu olmuştur. 21 Haziran 2008 tarihinde Ryan Shawhughes ile evlenmiş ve bu evlilikten Clementine Jane (d. 2008) ve Indiana Hawke (d. 2011) adında iki çocuğu bulunmaktadır. Ethan Hawke, günümüzde sinema dünyasında önemli bir figür olarak kariyerine devam etmektedir.

Giuseppe Donizetti

Müzisyen

6 Kasım 1788

Giuseppe Donizetti, 6 Kasım 1788 tarihinde Bergamo, İtalya'da doğmuş ve 12 Şubat 1856 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir. 68 yaşında hayatını kaybeden Donizetti, İtalyan asıllı bir orkestra ve bando şefidir. 19. yüzyılda Türkiye'yi batı müziği ile tanıştıran önemli bir figürdür. İlk Türk bandosu olan Mûsikâ-i Hümâyûn'un gelişmesinde büyük katkılar sağlamıştır. Müzik eğitimine amcası Carini Donizetti ile başlamış, daha sonra ünlü opera bestecisi kardeşi Gaetano Donizetti'nin hocası Alman Simon Mayr'dan eğitim almıştır. 1826 yılında Osmanlı Devleti'nin sultanı II. Mahmut'un Mehterhâne-i Hâkanî'yi kaldırmasının ardından, yeni askeri bando Mızıkay-ı Hümâyûn'u düzenlemek üzere İstanbul'a davet edilmiştir. 17 Eylül 1828 tarihinde İstanbul'a gelen Donizetti, burada ilk konserini vermiştir. II. Mahmut için bestelediği 'Mahmudiye Marşı' ve Sultan I. Abdülmecit için bestelediği 'Mecîdiye Marşı', Osmanlı Devleti tarafından resmi marş olarak kullanılmıştır. Donizetti, Türk müziği eserlerinde de Türk makamlarını kullanmaya özen göstermiştir. Hayatının son dönemlerinde 'Paşa' unvanını almış ve 28 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu'na hizmet etmiştir. Vefatından sonra cenazesi Beyoğlu'ndaki Santa Maria Kilisesi'nde muhafaza edilmiş ve 6 Mart 1856'da Şişli'deki Santa Esprit Kilisesi mezarlığına defnedilmiştir. Anısına Beyoğlu'nda 'Palazzo Donizetti Hotel' bulunmaktadır.

Pervin Buldan

Politikacı

6 Kasım 1967

Pervin Buldan, 6 Kasım 1967 tarihinde Hakkâri'de doğmuştur. Siyasetçi ve milletvekili olarak tanınan Buldan, 23., 24., 25., 26. ve 27. dönemlerde İstanbul milletvekili olarak seçilmiştir. Lise eğitimini tamamladıktan sonra kısa bir süre Iğdır İl Özel İdaresi'nde memur olarak çalışmıştır. 1995 yılında Cumartesi Anneleri'ne katılarak, dört yıl boyunca Taksim'de Galatasaray Lisesi önündeki eylemlere katılmıştır. HADEP'te görev alarak iki dönem Parti Meclisi üyesi olmuş, 1999 seçimlerinde HADEP'ten İstanbul 3. bölge milletvekili adayı olmuştur. Ancak partisi %10 seçim barajını aşamadığı için milletvekili olamamıştır. Pervin Buldan, “Mağdur Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği”ni kurmuş, dernek kapatılınca 2002'de “Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Yakay-Der)”in kuruluşunda yer almış ve derneğin başkanlığını yapmıştır. 2005 yılında Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiştir. 2007 Türkiye genel seçimlerinde Iğdır'dan bağımsız aday olarak milletvekili seçilmiş, meclise girdikten sonra Demokratik Toplum Partisi (DTP) grubuna katılmıştır. DTP'nin kapatılmasının ardından Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'ne geçmiştir. 2011 Türkiye genel seçimlerinde yine Iğdır'dan bağımsız aday olarak 24. dönem milletvekili seçilmiş ve Barış ve Demokrasi Partisi grup başkanvekili olmuştur. 1986 yılında kuzeni Savaş Buldan ile evlenmiş, iki çocuğu bulunmaktadır. 2015 ve 2018 genel seçimlerinde HDP'den milletvekili seçilmiş, 11 Şubat 2018 tarihinde HDP Eş Genel Başkanı olmuştur. 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimlerde Yeşil Sol Parti listelerinden milletvekili adayı olmuş ve seçilmiştir.

Tayfun Aybek

Doktor

6 Kasım 1967

Tayfun Aybek, 6 Kasım 1967 tarihinde Eskişehir’de dünyaya gözlerini açmıştır. Eğitim yolculuğuna 1973 yılında Dumlupınar İlkokulu ile başlamış, genç yaşta öğrendiklerini pekiştirmek için Devrim Ortaokulu'na geçiş yapmıştır. 1984 yılında, Atatürk Lisesi'nden diploma alarak akademik hayatında önemli bir adım atmış, ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne kabul edilmiştir. Bu süreçte, Almanya'nın Frankfurt kentinde ünlü cerrah Prof. Dr. Christoph Hottenrott ile tanışarak burada değerli stajlar yapma imkanına sahip olmuştur. 1990 yılında İstanbul Üniversitesi'nden doktor unvanıyla mezun olduktan sonra, Johann Wolfgang von Goethe Üniversitesi’nde asistan doktor olarak kariyerine yön vermeye başlamıştır. Kalp cerrahisi alanına olan ilgisi artarak, bu alanda önemli deneyimler edinmiştir. 1994 yılında Almanya’da doktorasını tamamlayarak uluslararası bir bilimsel unvana sahip olmuştur. 1995 yılı, onun için bir dönüm noktası olmuş; ilk kalp ameliyatını gerçekleştirerek kariyerinde önemli bir başarıya imza atmıştır. 1997 yılında akademik hayatına geri dönerek Kalp ve Damar Cerrahisi alanında çığır açan çalışmalara katılmıştır. 2001 yılında Avrupa'da ilk kez uyanık bir hastada genel anestezi olmadan kalp bypass operasyonunu başarıyla gerçekleştirmiştir. 2005 yılında doçentlik unvanını kazanarak akademik kariyerinde önemli bir basamak daha çıkmıştır. Bir yıl sonra, Brezilya hükümeti tarafından şeref profesörlüğü unvanına layık görülerek uluslararası alanda tanınan bir isim haline gelmiştir. 2007 yılının ardından Türkiye’ye geri dönerek Ankara Güven Hastanesi’nde kalp cerrahı olarak görev almış, 2008 yılında Mesa Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanlığına atanmıştır. Bugün ise 2011 yılından bu yana Özel TOBB ETÜ Hastanesi’nde bölüm başkanı olarak görevine devam eden Tayfun Aybek, kariyeri boyunca birçok yenilikçi cerrahi teknik geliştirmiş ve sayısız başarılı ameliyat gerçekleştirmiştir. Hayatı boyunca, tıp alanına kattığı değerler ve gerçekleştirdiği yenilikler ile adından sıkça söz ettiren bir cerrah olarak tanınmaktadır.

Mike Nichols

Yönetmen

6 Kasım 1931

Mike Nichols, 6 Kasım 1931'de Berlin, Almanya'da doğmuş ve 19 Kasım 2014'te kalp krizinden 83 yaşında hayatını kaybetmiştir. Gerçek adı Michael Igor Peschkowsky olan Nichols, Alman asıllı Amerikalı bir yönetmen, prodüktör ve senaristtir. Sanat kariyerine tiyatro ile başlamış, özellikle kadın-erkek ilişkilerini derinlemesine inceleyen ve görsel dili ustaca kullanan bir rejisör olarak tanınmıştır. Nichols, Who's Afraid of Virginia Woolf?, The Graduate, Working Girl, Postcards from the Edge ve Closer gibi önemli filmleriyle tanınmaktadır. 1953 yılında Elaine May ile tanışarak doğaçlama komedi yapmaya başlamış, 1960 yılında Chicago's Compass Players ile Broadway'de An Evening isimli oyunu sahnelemiştir. İlk sinema filmi 1966 yılında büyük övgüler alan Who's Afraid of Virginia Woolf? olmuştur. Bu film, Elizabeth Taylor ve Richard Burton gibi ünlü oyuncularla çalışma fırsatı sunmuştur. 1967'de The Graduate filmi ile En İyi Yönetmen Akademi Ödülü'nü kazanmış, bu filmle birlikte Hollywood'da büyük bir üne kavuşmuştur. Nichols, kariyeri boyunca birçok ödül kazanmış, 8 Tony Ödülü ve 2 Emmy Ödülü'nün yanı sıra Grammy Ödülü de almıştır. 1988 yılında New Actors Workshop isimli bir oyunculuk okulu kurmuş ve 2014 yılına kadar birçok önemli projeye imza atmıştır. Nichols, 1988 yılından beri Diane Sawyer ile evlidir ve üç çocuğu bulunmaktadır. Son filmi 2007 yapımı Charlie Wilson's War'dır.

7 Kasım Doğum Günleri

İlker Yasin

Sunucu

7 Kasım 1951

İlker Yasin, 7 Kasım 1951 tarihinde, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu İstanbul'da dünyaya gözlerini açmıştır. Küçük yaşlardan itibaren spora duyduğu tutku, onu gazetecilik yoluna yönlendirmiştir. 1975 yılı, onun meslek hayatında bir dönüm noktası olmuş; 'Son Havadis' Gazetesi'nde spor muhabiri olarak kariyerinin ilk adımlarını atmıştır. Ertesi yıl, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun (TRT) spor servisine katılarak, 1977’den itibaren tam 15 yıl boyunca spor spikeri olarak ekranlarda izleyiciyle buluşmuştur. Bu süre zarfında Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne üye olmuş ve 1984 yılında, Türk futboluna dair bilgileri bir araya getirdiği 'Futbol Almanak' kitabını yayımlayarak edebiyat dünyasına da adım atmıştır. İlker Yasin, uluslararası arenada pek çok spor müsabakasını sunarak geniş bir hayran kitlesine ulaşmayı başarmıştır. 1991 yılında Show TV ve CINE 5'in kuruluşlarında spor programları hazırlayıcısı ve spiker olarak görev almış; 1996'dan itibaren Kanal D’de Spor Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonunda bulunmuştur. Medya kariyerinin zirve noktalarından biri ise 2014 yılında Doğan TV Spor Genel Yayın Yönetmenliği görevinden ayrılması olmuştur. Bunun yanı sıra Hürriyet gazetesinde spor konusundaki kalemiyle okuyucularına hitap etmiştir. İş yaşamındaki başarılarıyla tanınan İlker Yasin, 1980 yılında Yasemin Hanım ile evlilik yolunda adım atmış, ancak 2015 yılında yollarını ayırma kararı almışlardır. Kariyeri boyunca elde ettiği başarılarla Türk spor medyasının önemli simalarından biri haline gelmiştir. İlker Yasin, sadece bir spor yorumcusu değil, aynı zamanda sporun ruhunu ve heyecanını izleyicilere aktaran bir anlatıcı olmuştur. Her zaman yenilikçi ve dinamik bir bakış açısıyla spor dünyasına katkıda bulunmuş, Türk spor medyasının gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Onun izleri, sadece ekranlarda değil, aynı zamanda yazdığı eserlerde ve kaleme aldığı makalelerde de derin bir şekilde hissedilmektedir.

Lev Troçki

Politikacı

7 Kasım 1879

Doğum Tarihi: 07.Kasım.1879 Ölüm tarihi: 21.Ağustos.1940 Lev Troçki kaç yaşında öldü : 61 Doğum Yeri: Yanovka, Ukrayna Ölüm Yeri: Coyoacan, Meksika Marksist teorisyenlerden olan Lev Troçki, 1917 Rus Devrimi, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 'nin kurulması ve alt yapısının oluşturulmasında etkili olan isimlerden biridir. Dışişlerinde sorumlu Halk Komiseriliği ve Bolşevik Parti'nin Politbüro üyeliğini yapmış; Kızıl Ordu 'nın kurulmasında etkin rol oynamıştır. Vladimir Ilyich Lenin 'nin ölümünden sonra Josef Stalin 'e karşı " Sol Muhalefet "i geliştirmiş ve bu yüzden SSCB 'den sürülmüştür. 11 sene süren sürgün hayatında birçok ülkede bulunmuş ve " Troçkizm "i yaymak ve dünyada sosyalist bir düzen sağlamak amacıyla çalışmalar sürdürmüştür. Şu an halen dünyada Troçkizm'den etkilenmiş gruplar bulunmakla birlikte özellikle Stalinizm ve Maolizm 'e karşı muhalefeti oluşturmaktadır. Troçki, 9 yaşına geldiğinde daha iyi eğitim alması amacıyla Odessa 'da yaşayan teyzesinin yanına gönderildi. Burada bir Alman Okulu'na yazıldı. Bu okulda aldığı eğitim onun kültür ve eğitim hayatının gelişmesine ve erken yaşta entellektüel seviyesinin gelişmesine sebep oldu. Daha sonra hayatında büyük önemi olacak bir gelişme sağladı. "Hayatım" adlı otobiyografik eserinde bu okulda aldığı dil eğitiminin kendine çok yarar sağladığını belirtmişti. Troçki Ukraynaca, Rusça, İbranice, Almanca, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca öğrenmişti. Daha sonra eğitimine devam etmek için 1896 yılında şimdiki adı Mykolaiv olan Nikolayev'e giden Troçki, burada matematik ve hukuk eğitimi aldı. 1897 devrim yandaşları ile tanışması bu sayede oldu. 1898 yılında Rusya Sosyal Demokratik İşçi Partisi 'nin kolu olan Güney Rusya Çalışanlar Birliği 'ne girdi. Girdiği devrimci gruplarda, Marksizm görüşünü tanıdı. Grubun fikirlerini yaymak için birçok çalışmalar düzenledi. Bu faaliyetlerinde dolayı 1898 yılında Çarlık tarafından tutuklandı. İki sene süren hapis hayatından sonra, Sibirya'ya sürgüne gönderildi. " Troçki " takma adını bu dönem kullanmaya başladı. Sürgünde iken Marksist bir felsefe öğrencisi olan Aleksandra Sokolovskaya ile tanıştı ve evlendi. 1902 yılında Rusya'dan kaçarak önce Viyana 'ya ardından Londra 'ya gitti ve orada Vladimir Ilyich Lenin ile tanıştı. Georgy Plekhanov , Julius Martov ve Lenin'nin görev aldığı " Iskra " adlı gazeteye girdi ve " Pero " takma adıyla yazılarını yazmaya başladı. Ertesi yıl 1903 'de Londra'da düzenlenen Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin kongrasine katıldı. 1903 yılında düzenlenen Rusya Demoktar İşçi Partisi'nin ikinci kongresinde, parti, Bolşevikler ve Menşevikler olmak üzere iki farklı gruba ayrılmıştı. Vladimir Ilyich Lenin 'nin lideri konumuna geldiği Bolşevik grubuna karşı, troçki Menşevik tarafında yer aldı. Ancak kısa bir süre sonra Plehanov 'un önderliğindeki Menşevikler ile de fikir ayrılıkları doğmasından dolayı bu gruptan da ayrıldı. 1905 yılında " Kanlı Pazar " olarak nitelendirilen olayın hemen ardından, Troçki tekrar Rusya'ya döndü ve Rus devrimi için çalışmalar içine girdi. Bu dönem hem menşevikler ile hem de Bolşevikler ile birlikte çalıştı. Eylül ayında Çarlığa karşı yürüttüğü devrim hareketi başarılı olamayınca tekrar Sibirya'ya sürüldü fakat bu seferde Finlandiya 'ya kaçmayı başardı. " 1905 " adlı kitabında bu firar öyküsünden bahsediyordu. 1907 yılında Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin 5. Kongresine katıldı. Ardından aynı yılın Ekim ayında Viyana 'ya giderek Avusturya Sosyal Demokrat Parti'nin çalışmalarına katıldı. Alman Sosyal Demokrat Parti için 7 sene süreyle çalıştı. 1908 yılında, Rusya'ya ihtilaf olarak, proleterlerin haklarını öne çıkaran, Joffe Matvey ve Viktor Kopp 'un editörlüğünde haftada bir Rusça olarak yayınlanan " Pravda " (Gerçek) adlı gazeteyi çıkardı. 1905 ile 1907 yılları arasında süregelen Bolşevik-Menşevik tartışmaları 1910 yılında Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Paris 'teki kongresinde Lenin'nin fikirleri doğrultusunda birleşti ve Troçki'nin yayınladığı "Pravda" adlı gazete bir anda partinin resmi yayın kuruluşu durumuna geldi. Troçki 1912 yılının Nisan ayına kadar bu gazeteyi çıkarmaya devam etti. 22 Nisan 'dan sonra St. Petersburg 'da Bolşevikler "Pravda" adlı gazeteyi çıkarmaya devam ettiler. Bu durumdan rahatsız olan Troçki, gezetenin baş editörü olan Menşevik lider Nikolay Chkheidze 'ye bir mektup yazarak, Bolşeviklere katıldığını bildirdi. Troçki, 1917 yılında Rusya'ya döndükten hemen sonra Petrograd Sovyeti Başkanlığı'na getirildi. Yapılacak devrimde ve daha sonra alt yapının hazırlanmasında ve yönetilmesinde büyük rol oynadı. Gregoryen takvime göre 24 Ekim 1917 ; Miladi takvime göre 7 Kasım 1917 'de gerçekleştirilen, Petrograd'daki Çarlığa ait kışlık saraya Vladimir Ilyich Lenin önderliğindeki Bolşeviklerin yaptığı baskın ile, Çarlık Rusya yıkıldı ve yerine Sovyet Rusya'nın kurulması için ilk adım atıldı. Devrim sonrasında Sovyetler Birliği'nin en önemli adamlarından biri ahaline gelen Troçki, önce Dışişleri daha sonra Savaş Bakanlığı'na getirildi. Savaş Bakanlığı yaptığı dönem Kızıl Ordu ile ilgili faaliyetlerde bulundu. Başkumandan sıfatıyla Kızıl Ordu'nun kurulmasını sağladı ve ihtilal sonrası meydana gelebilecek ayaklanmaları bastırmak ile görevlendirildi. Ancak kısa süre sonra parti ile fikir ayrılığına düşmesi sebebiyle partiden uzaklaştı. I. Dünya Savaşı 'ndan çekilmiş olan Rusya'nın Brest-Litovsk Antlaşması 'nı imzalaması konusunda Vladimir Ilyich Lenin ve Bolşevikler ile fikir ayrılığına düşen Troçki, anlaşmanın imzalanmasının Avrupalı Devletler'in emperyalist güçlerine karşı boyun eğmek anlamına geleceğini düşünüyordu. Almanya 'da da büyüyen bir proleterya olduğunu farkında olan Troçki, Rusya'da devrim ile getirdikleri rejimin, yayılarak Avrupa'da da büyüyebileceğini düşünmekteydi. Bu görüşünü, I. Dünya Savaşı gibi emperyalist bir savaştan çıkmış Avrupa Devletlerinin destekleyeceği düşüncesi desteklemekteydi. Ancak Lenin yönetimindeki Bolşevikler, Sosyalist rejimin Avrupa'ya yayılacağını düşünmedikleri gibi, Brest-Litovsk Antlaşması ile zaten yeni bir devrim geçirmiş ve iç karışıklıklar ile mücadelesi devam eden bir ülkenin bu karışık dönemden çıkabileceğini umuyorlardı. Antlaşmanın imzalanması için yapılan oylamada 7'ye 4 kaybeden Troçki, Brest-Litovsk Antlaşmasını imzalamak için görevlendirilse de bu görevini yerine getirmedi. Bunun üzerine Lenin ve Bolşevikler ile arası açıldı ve antlaşmayı imzalaması için yerine getirilen Kamenev tarafından imzalandı. Bu antlaşma ile 1878 yılında devrimden önce Rusya 'nın Osmanlı Devleti 'nden aldığı Kars, Ardahan ve Batum da tekrar Osmanlı Devleti 'ne bırakılmış oluyordu. Bunların yanında, Rusya'nın batısında büyük bir bölge elden çıkmış oluyordu. Troçki, bu bölgenin emperyalist güçlere karşı sosyalist düşüncenin yayılması için Avrupa ile bir tampon bölge olması gerektiğini düşünse de, antlaşmadan sonra bu amaç için önemli bir koz kaybetmiş oluyordu. Bu antlaşmanın imzalanmasından sonra Sovyetler Birliği'nde iç savaş dönemi başladı. 19 Ocak 1918 'de yapılan seçimlerde Bolşeviklerin partisi istediği sonuçları alamayınca, muhaliflerine karşı sert bir tutum içine girmişlerdi. Brest-Litovsk ile başlayan Bolşevik-Menşevik anlaşmazlığı kısa sürede bir iç savaşın çıkmasına sebep oldu. Bolşeviklerin silahlı gücü olan " Kızıl Ordu ", muhaliflerin yönetimindeki " Beyaz Ordu " ile mücadele içindeydi. Başka partiler ile birleşen devrimciler, Bolşevikleri indirme planı kurmaktaydı. Gücü elinde tutan Bolşevikler, hükümeti karşı devrimden korumak amacıyla " Çeka " adında gizli bir polis teşkilatı kurdu. 1920'li yılların sonuna gelirken " sol muhalefet " zayıfladı. Troçki'nin gücü de giderek azalmaya başladı. 1922 yılında iç çatışmalar yavaş yavaş son bulurken, 21 Ocak 1924 'te Lenin'nin ölümü ile partinin iktidarına Josef Stalin geçti. Bu tarihten sonra Stalin ile iktidar mücadelesi dönemi başladı. 1922 yılında Merkez Komite Genel Sekreterliği'ne getirilen Stalin, 1928 yılında Troçki'nin önderliğindeki muhalefete son vermek amacıyla yıpratma çabaları başladı. Önce Savaş Komitesi görevinden alınan Troçki, daha sonra Siyasi büro ve Komünist Enternasyonel Yürütme Kurulu Merkez Komitesi'nden alındı. İki yıl zarfında elinden tüm yetkileri alındı hatta 1927 'de Onbeşinci Komünist Parti Kongresi'nde parti üyeliğinden bile atıldı. Bundan sonra sürgün hayatı başladı. Bir süre Kazakistan 'nın Alma Ata bölgesinde yaşadı. 18 Ocak 1929 tarihinde, Sovyet Ceza Kanunu'nun 58/10 maddesinden, devrimcilik ve yasa dışı Sovyet Partisi kurmak suçlamalarıyla Sovyetler Birliği'nden sürüldü. Ülkeden sürülmesinden hemen sonra Türkiye 'ye sığındı ve 1929 - 1933 yılları arasında İstanbul 'da Büyükada'daki evinde çok sıkı güvenlik önlemleriyle birlikte torunu ve kızıyla birlikte yaşadı. Bu dönem sakin bir hayat sürdü ve düşüncelerini kaleme alma fırsatı buldu. 20 Şubat 1932 tarihinde, Josef Stalin tarafından Sovyet vatandaşlığından dahi çıkarıldı. Kendisi kızı Nina ile İstanbul 'da rahat bir hayat geçirse de, 1933 yılında Berlin 'de yaşayan diğer kızı Zina'nın şüpheli intiharı onu çok yıkmıştı. Kısa bir süre sonra oğlu Lev'de öldürüldü. 17 Temmuz 1933 'de Fransa 'ya geçti. Ancak iki sene geçmeden buradan da sınırdışı edildi. Geçtiği Norveç 'te de yine iki sene kalabildi. En son 9 Ocak 1937 'de Meksika 'ya sığındı ve Mexico City 'e yerleşti. Burada Dördüncü Enternasyonal 'in çalışmalarını başlattı. Sürgünde olması devrim için çalışmasına engel olmadı. 1938 yılının Eylül ayında Paris 'te biraraya gelen Avrupa, Amerika ve asya'dan gelen 30'a yakın delege, Sovyetler Birliği'nin komiterm Stalin tarafından ele geçirildiği için, proleter sınıfına liderlik yapamayacağına dair karar aldılar. Bu nedenle dünyada sosyalist devrimi devam ettirecek bir partinin kurulma ihtiyacı doğdu. Bu kongre ile bu görevi üstlenecek bir örgüt oluşturulacak ve geçiş programı hazırlanacaktı. Troçki'nin çabaları ve liderliği ile oluşturulan Dördüncü Enternasyonal, kapitalizme karşı olduğu gibi Stalin'e karşı da bir tutum içindeydi. Hatta Stalinist ve Troçkistler arasındaki düşmanlık o kadar büyümüştü ki, birbirlerini yok etmek için yürüttükleri çalışmalar başka ülkelere de sıçrıyordu. II. Dünya Savaşı ile Dördüncü Enternasyonal'de kopmalar başladı. Troçkist gruplar, özellikle Vietnam'daki kitle desteğini kaybettiler. Dördüncü Enternasyonal Uluslararası Sekreteryası, II. Dünya Savaşı sonrası siyasi durumu ve Doğu Avrupa'daki yeni sosyalist devletleri değerlendirmek amacıyla 1946 , 1948 ve 1951 yıllarında bir dizi uluslararası kongre topladı. Özellikle 1951 Kongresinde Doğu Avrupa ve SSCB'deki durumu " deforme olmuş sosyalizm ya da deforme olmuş işçi devleti " olarak tanımladılar. Stalin, Troçki'yi SSCB'deki rejim için büyük bir tehlike olarak görüyordu. 1940 yılında İspanyalı bir GPU ajanı olan Ramon Mercader , gazeteci kılığında röportaj yapma bahanesi ile Troçki ile görüşme ayarladı. Mercader tarafından çekiçle ağır yaralanan Troçki, aldığı yaranın etkisiyle 21 Ağustos 1940 'da vefat etti. Ölmeden önce bilincinin geri geldiği sırada söylediği " Burjuva basınına iyi malzeme olduk " ve " Dördüncü Enternasyonal'in zaferinden eminim " sözleri son söyledikleri oldu. Stalinistler bu suikastı hiçbir zaman üstlenmediler ve asılsız bir iddia olduğunu savundular. Troçki'ye göre Rusya gibi burjuva devriminin gerçekleşmediği ülkelerde, proleterya kendi devrimini yapmakla kalmayıp, burjuva devriminin gereklerini de yerine getirmek zorundaydı. İşçi toplumunun bir anda böyle büyük bir değişimi kaldıramayacağını düşündüğünden başarı sağlayacak olan sistemin " sürekli devrim " olduğunu söylüyordu. Tek başına kalmış bir sosyalist devleti, kapitalizm ile mücadelesinin yeterli olmayacağından, gelişmiş kapitalist ülkelerde sosyalizmin en kısa sürede yayılması gerektiğini savunmuştu. Ülke devriminden çok dünya devrimini savunan Troçki, SSCB'de kurulan Stalinist yapının yeterli olmayacağını düşünmekteydi. Kapitalist bir dünyada tek başıan yer almak imkansızdı. Stalin'i devrimi korumak adına sosyalizmi feda etmesinden ve batılı devletler ile işbirliği içinde olmasından suçlamaktaydı. Ancak Stali'nin de yaptığı kapitalist düzende sistemi korumaktan başka birşey değildi. Troçkizmin, Marksist düşüncenin sol kanadı olduğu kabul edilir. Troçkizme göre, SSCB'de demokratik hakların kısıtlandığı ve dünyaya sosyalizmin yayılması gerektiği esas düşüncelerdir. Troçki'nin ömrünün son yıllarında başlattığı Dördüncü Enternasyonal, sosyalizmin dünyaya yayılmasını ve bunu kapitalist sistemi sert bir şekilde değil de sindirerek yapabileceği görüşünde olsa da, II. Dünya Savaşı ile askeri ve siyasi sürecin emperyalizmden beslendiğinin anlaşılması ile bu fikir etkinliğini kaybetmiştir. Troçki'nin ölümünden sonra Sri Lanka ve Bolivya'da hala çok sayıda Troçkist bulunmakla beraber, gruplar arasında çatışmalar nedeniyle birlik sağlanamamaktadır. Ayrıca Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerde kitle desteği oluşturulsa da azınlıkta kalmaktadır. 1905 Bireysel Terörizmin İflası Entelijensa ve Sosyalizm Marksistler Bireysel Terörizme Neden Karşıdırlar? Üçüncü Kongrenin Temel Dersi Komunist Enternasyonal'in Taktikleri Üzerine Dördüncü Dünya Kongresi Raporu Yoldaş McKay'e Mektup Paris Komunü Üzerine "Avrupa Birleşik Devletleri" Sloganı İçin Uygun Zaman mı? Doğu'da Perspektifler ve Görevler Ekim Dersleri Lenin'den Sonra Üçüncü Enternasyonal Tek Ülkede Sosyalizm? Katalan Milliyetçiliğinin İlerici Karakteri İspanyol Komunizmi Ve Katalan Federasyonu Katalonya'da Ulusal Sorun Rus Devrimini Savunurken Sürekli Devrim-Sonuçlar ve Olasılıklar Milliyetçilik ve Ekonomik Yaşam Uluslararası Komünist Birliğin Temel Teorik Görüşleri Üzerine Bir Tartışmaya Katkı Savaş ve Dördüncü Enternasyonal Amerika Komunist Olursa Merkezci Kombinasyonlar ve Marksist Taktikler Merkezci Simya mı, Marksizm mi? Güney Afrika Tezleri Üzerine Terörizm ve Sovyetler Birliği'ndeki Stalinist Rejim Komunist Manifesto'nun Doksanıncı Yıldönümü Lenin ve Emperyalist Savaş Grynszpan’dan Yana: Faşist Kıyım Çetelerine ve Stalinist Hainlere Karşı Zamanımızda Marksizm Bir Kez Daha "Marksizmin Krizi" Üzerine Kaynak:Biyografiler.com Yayın Tarihi: 2003-05-14 Yayınevi: YAZIN YAYINCILIK Siyaset » Siyasal Yazılar - Tezler Yayın Tarihi: 1991-01-01 Yayınevi: YAZIN YAYINCILIK Siyaset » Siyasal Yazılar - Tezler»Siyaset » Siyasal Düşünce Yayın Tarihi: 1999-01-01 Yayınevi: YAZIN YAYINCILIK Tarih » Bölgeler-Ülkeler»Tarih » İnceleme-Araştırma Lev Troçki yaşıyor mu? , Lev Troçki biyografi , Lev Troçki hayatı , Lev Troçki özgeçmişi , Lev Troçki hakkında , Lev Troçki doğum yeri , Lev Troçki fotoğraf , Lev Troçki video , Lev Troçki resim , Lev Troçki kimdir? , Lev Troçki kaç yaşında? , Lev Troçki nereli , Lev Troçki memleketi , Lev Troçki albümleri Tiyatro Oyuncusu , Sinema Oyuncusu , Yönetmen , Ses Sanatçısı

Hans van Manen

7 Kasım 1932

Doğum Tarihi: 07.Kasım.1932 Hans van Manen kaç yaşında : 93 Doğum Yeri: Amstelveen, Hollanda Bale Sanatçısı, balet, koreograf ve fotoğrafçı Hans van Manen , 7 Kasım 1932 tarihinde Amstelveen, Hollanda ’da doğmuştur. Tam adı Hans Arthur Gerard van Manen’dır. 2016 yılında Türkiye Devlet Opera ve Balesi tarafından verilecek olan 'Yüzyılın Koreografı' ödülünü, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve insan hakları alanlarındaki olumsuz gelişmeleri gerekçe göstererek almayacağını söyledi. Van Manen, "Türkiye'de gazeteler susturulup, gazeteciler hapse girdiği sürece bu ödülü kabul edemem" dedi. Hans van Manen daha önce de politik nedenlerden ötürü bazı ödülleri reddetmişti. Sanatçı, aşırı sağcı lider Jorge Haider 'i protesto etmek için Avusturya tarafından verilen ‘Devlet Büyük Ödülü'nü geri çevirmişti. Aynı sanatçı 1968 yılında da askeri cuntaya tepki olarak Yunanistan tarafından verilen bir ödülü, diktatör Oliveira Salazar 'a tepki olarak da Portekiz ‘Devlet Ödülü'nü almayı reddetmişti. Hollandalı van Manen, bazı ödülleri neden reddettiğiniyse şöyle açıkladı: “Sanat ve politikanın birbirinden ayrı görülmesi mümkün değil. Hiç kimsenin sırtımı sıvazlamasına gereksinim duymuyorum” Ödülleri : 2007 - Commander of the Order of the Netherlands Lion 2005 - Prix Benois de la Danse 2000 - Erasmus Ödülü 1993 - Deutscher Tanzpreis 1992 - Officer of the Order of Orange-Nassau Kaynak:Biyografiler.com Hans van Manen yaşıyor mu? , Hans van Manen biyografi , Hans van Manen hayatı , Hans van Manen özgeçmişi , Hans van Manen hakkında , Hans van Manen doğum yeri , Hans van Manen fotoğraf , Hans van Manen video , Hans van Manen resim , Hans van Manen kimdir? , Hans van Manen kaç yaşında? , Hans van Manen nereli , Hans van Manen memleketi , Hans van Manen albümleri Tiyatro Oyuncusu , Sinema Oyuncusu , Yönetmen , Ses Sanatçısı

Marie Curie

7 Kasım 1867

Marie Curie, asıl adı Manya Skłodowska olan, 7 Kasım 1867'de Varşova, Polonya'da doğmuş bir fizikçi ve kimyagerdir. Radyoloji biliminin kurucusu ve radyoaktivitenin öncülerinden biri olarak tanınmaktadır. 1903 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü, 1911 yılında ise Nobel Kimya Ödülü'nü kazanarak tarihte iki Nobel Ödülü'ne sahip ilk kişi olmuştur. Eğitim hayatına zorluklar içinde başlayan Curie, fizik alanında sınıf birincisi olarak mezun olmuştur. 1895 yılında Pierre Curie ile evlenmiş ve bu tarihten itibaren Marie Curie adını almıştır. Eşiyle birlikte radyoaktivite üzerine önemli çalışmalar yapmış, polonyum ve radyum elementlerini keşfetmiştir. 1903 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü kazanarak tarihte Nobel Ödülü alan ilk kadın olmuştur. Pierre Curie'nin 1906 yılında vefatından sonra, Marie Curie, Sorbonne Üniversitesi'nde profesör olarak atanmış ve bilimsel kariyerine devam etmiştir. 1911 yılında Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmış, bu ödülünü Pierre Curie'ye ithaf etmiştir. I. Dünya Savaşı sırasında, radyoloji ekipmanlarının kullanımını öğretmek üzere çalışmalara katılmıştır. 1921 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı ziyarette, Başkan Hoover'dan aldığı ödülle Varşova'daki laboratuvarına radyum almıştır. 4 Temmuz 1934'te Fransa'nın Savoy kentinde lösemiden vefat etmiştir. Marie Curie, bilim için hayatını feda eden bir kadın olarak anılmaktadır ve adı, radyoaktivite birimine verilmiştir.

Leon Troçki

Politikacı

7 Kasım 1879

Doğum Tarihi: 07.Kasım.1879 Ölüm tarihi: 21.Ağustos.1940 Leon Troçki kaç yaşında öldü : 61 Doğum Yeri: Yanovka, Ukrayna Ölüm Yeri: Coyoacan, Meksika 1917 Rus Devrimi, Sovyetler Birliği'nin kurulması ve alt yapısının oluşturulmasında etkili olan isimlerden biridir. Marksist teorisyenlerden olan Lev Troçki, 1917 Rus Devrimi, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 'nin kurulması ve alt yapısının oluşturulmasında etkili olan isimlerden biridir. Dışişlerinde sorumlu Halk Komiseriliği ve Bolşevik Parti'nin Politbüro üyeliğini yapmış; Kızıl Ordu 'nın kurulmasında etkin rol oynamıştır. Vladimir Ilyich Lenin 'nin ölümünden sonra Josef Stalin 'e karşı " Sol Muhalefet "i geliştirmiş ve bu yüzden SSCB 'den sürülmüştür. 11 sene süren sürgün hayatında birçok ülkede bulunmuş ve " Troçkizm "i yaymak ve dünyada sosyalist bir düzen sağlamak amacıyla çalışmalar sürdürmüştür. Şu an halen dünyada Troçkizm'den etkilenmiş gruplar bulunmakla birlikte özellikle Stalinizm ve Maolizm 'e karşı muhalefeti oluşturmaktadır. Troçki, 9 yaşına geldiğinde daha iyi eğitim alması amacıyla Odessa 'da yaşayan teyzesinin yanına gönderildi. Burada bir Alman Okulu'na yazıldı. Bu okulda aldığı eğitim onun kültür ve eğitim hayatının gelişmesine ve erken yaşta entellektüel seviyesinin gelişmesine sebep oldu. Daha sonra hayatında büyük önemi olacak bir gelişme sağladı. "Hayatım" adlı otobiyografik eserinde bu okulda aldığı dil eğitiminin kendine çok yarar sağladığını belirtmişti. Troçki Ukraynaca, Rusça, İbranice, Almanca, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca öğrenmişti. Daha sonra eğitimine devam etmek için 1896 yılında şimdiki adı Mykolaiv olan Nikolayev'e giden Troçki, burada matematik ve hukuk eğitimi aldı. 1897 devrim yandaşları ile tanışması bu sayede oldu. 1898 yılında Rusya Sosyal Demokratik İşçi Partisi 'nin kolu olan Güney Rusya Çalışanlar Birliği 'ne girdi. Girdiği devrimci gruplarda, Marksizm görüşünü tanıdı. Grubun fikirlerini yaymak için birçok çalışmalar düzenledi. Bu faaliyetlerinde dolayı 1898 yılında Çarlık tarafından tutuklandı. İki sene süren hapis hayatından sonra, Sibirya'ya sürgüne gönderildi. " Troçki " takma adını bu dönem kullanmaya başladı. Sürgünde iken Marksist bir felsefe öğrencisi olan Aleksandra Sokolovskaya ile tanıştı ve evlendi. 1902 yılında Rusya'dan kaçarak önce Viyana 'ya ardından Londra 'ya gitti ve orada Vladimir Ilyich Lenin ile tanıştı. Georgy Plekhanov , Julius Martov ve Lenin'nin görev aldığı " Iskra " adlı gazeteye girdi ve " Pero " takma adıyla yazılarını yazmaya başladı. Ertesi yıl 1903 'de Londra'da düzenlenen Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin kongrasine katıldı. 1903 yılında düzenlenen Rusya Demoktar İşçi Partisi'nin ikinci kongresinde, parti, Bolşevikler ve Menşevikler olmak üzere iki farklı gruba ayrılmıştı. Vladimir Ilyich Lenin 'nin lideri konumuna geldiği Bolşevik grubuna karşı, troçki Menşevik tarafında yer aldı. Ancak kısa bir süre sonra Plehanov 'un önderliğindeki Menşevikler ile de fikir ayrılıkları doğmasından dolayı bu gruptan da ayrıldı. 1905 yılında " Kanlı Pazar " olarak nitelendirilen olayın hemen ardından, Troçki tekrar Rusya'ya döndü ve Rus devrimi için çalışmalar içine girdi. Bu dönem hem menşevikler ile hem de Bolşevikler ile birlikte çalıştı. Eylül ayında Çarlığa karşı yürüttüğü devrim hareketi başarılı olamayınca tekrar Sibirya'ya sürüldü fakat bu seferde Finlandiya 'ya kaçmayı başardı. " 1905 " adlı kitabında bu firar öyküsünden bahsediyordu. 1907 yılında Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin 5. Kongresine katıldı. Ardından aynı yılın Ekim ayında Viyana 'ya giderek Avusturya Sosyal Demokrat Parti'nin çalışmalarına katıldı. Alman Sosyal Demokrat Parti için 7 sene süreyle çalıştı. 1908 yılında, Rusya'ya ihtilaf olarak, proleterlerin haklarını öne çıkaran, Joffe Matvey ve Viktor Kopp 'un editörlüğünde haftada bir Rusça olarak yayınlanan " Pravda " (Gerçek) adlı gazeteyi çıkardı. 1905 ile 1907 yılları arasında süregelen Bolşevik-Menşevik tartışmaları 1910 yılında Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Paris 'teki kongresinde Lenin'nin fikirleri doğrultusunda birleşti ve Troçki'nin yayınladığı "Pravda" adlı gazete bir anda partinin resmi yayın kuruluşu durumuna geldi. Troçki 1912 yılının Nisan ayına kadar bu gazeteyi çıkarmaya devam etti. 22 Nisan 'dan sonra St. Petersburg 'da Bolşevikler "Pravda" adlı gazeteyi çıkarmaya devam ettiler. Bu durumdan rahatsız olan Troçki, gezetenin baş editörü olan Menşevik lider Nikolay Chkheidze 'ye bir mektup yazarak, Bolşeviklere katıldığını bildirdi. Troçki, 1917 yılında Rusya'ya döndükten hemen sonra Petrograd Sovyeti Başkanlığı'na getirildi. Yapılacak devrimde ve daha sonra alt yapının hazırlanmasında ve yönetilmesinde büyük rol oynadı. Gregoryen takvime göre 24 Ekim 1917 ; Miladi takvime göre 7 Kasım 1917 'de gerçekleştirilen, Petrograd'daki Çarlığa ait kışlık saraya Vladimir Ilyich Lenin önderliğindeki Bolşeviklerin yaptığı baskın ile, Çarlık Rusya yıkıldı ve yerine Sovyet Rusya'nın kurulması için ilk adım atıldı. Devrim sonrasında Sovyetler Birliği'nin en önemli adamlarından biri ahaline gelen Troçki, önce Dışişleri daha sonra Savaş Bakanlığı'na getirildi. Savaş Bakanlığı yaptığı dönem Kızıl Ordu ile ilgili faaliyetlerde bulundu. Başkumandan sıfatıyla Kızıl Ordu'nun kurulmasını sağladı ve ihtilal sonrası meydana gelebilecek ayaklanmaları bastırmak ile görevlendirildi. Ancak kısa süre sonra parti ile fikir ayrılığına düşmesi sebebiyle partiden uzaklaştı. I. Dünya Savaşı 'ndan çekilmiş olan Rusya'nın Brest-Litovsk Antlaşması 'nı imzalaması konusunda Vladimir Ilyich Lenin ve Bolşevikler ile fikir ayrılığına düşen Troçki, anlaşmanın imzalanmasının Avrupalı Devletler'in emperyalist güçlerine karşı boyun eğmek anlamına geleceğini düşünüyordu. Almanya 'da da büyüyen bir proleterya olduğunu farkında olan Troçki, Rusya'da devrim ile getirdikleri rejimin, yayılarak Avrupa'da da büyüyebileceğini düşünmekteydi. Bu görüşünü, I. Dünya Savaşı gibi emperyalist bir savaştan çıkmış Avrupa Devletlerinin destekleyeceği düşüncesi desteklemekteydi. Ancak Lenin yönetimindeki Bolşevikler, Sosyalist rejimin Avrupa'ya yayılacağını düşünmedikleri gibi, Brest-Litovsk Antlaşması ile zaten yeni bir devrim geçirmiş ve iç karışıklıklar ile mücadelesi devam eden bir ülkenin bu karışık dönemden çıkabileceğini umuyorlardı. Antlaşmanın imzalanması için yapılan oylamada 7'ye 4 kaybeden Troçki, Brest-Litovsk Antlaşmasını imzalamak için görevlendirilse de bu görevini yerine getirmedi. Bunun üzerine Lenin ve Bolşevikler ile arası açıldı ve antlaşmayı imzalaması için yerine getirilen Kamenev tarafından imzalandı. Bu antlaşma ile 1878 yılında devrimden önce Rusya 'nın Osmanlı Devleti 'nden aldığı Kars, Ardahan ve Batum da tekrar Osmanlı Devleti 'ne bırakılmış oluyordu. Bunların yanında, Rusya'nın batısında büyük bir bölge elden çıkmış oluyordu. Troçki, bu bölgenin emperyalist güçlere karşı sosyalist düşüncenin yayılması için Avrupa ile bir tampon bölge olması gerektiğini düşünse de, antlaşmadan sonra bu amaç için önemli bir koz kaybetmiş oluyordu. Bu antlaşmanın imzalanmasından sonra Sovyetler Birliği'nde iç savaş dönemi başladı. 19 Ocak 1918 'de yapılan seçimlerde Bolşeviklerin partisi istediği sonuçları alamayınca, muhaliflerine karşı sert bir tutum içine girmişlerdi. Brest-Litovsk ile başlayan Bolşevik-Menşevik anlaşmazlığı kısa sürede bir iç savaşın çıkmasına sebep oldu. Bolşeviklerin silahlı gücü olan " Kızıl Ordu ", muhaliflerin yönetimindeki " Beyaz Ordu " ile mücadele içindeydi. Başka partiler ile birleşen devrimciler, Bolşevikleri indirme planı kurmaktaydı. Gücü elinde tutan Bolşevikler, hükümeti karşı devrimden korumak amacıyla " Çeka " adında gizli bir polis teşkilatı kurdu. 1920'li yılların sonuna gelirken " sol muhalefet " zayıfladı. Troçki'nin gücü de giderek azalmaya başladı. 1922 yılında iç çatışmalar yavaş yavaş son bulurken, 21 Ocak 1924 'te Lenin'nin ölümü ile partinin iktidarına Josef Stalin geçti. Bu tarihten sonra Stalin ile iktidar mücadelesi dönemi başladı. 1922 yılında Merkez Komite Genel Sekreterliği'ne getirilen Stalin, 1928 yılında Troçki'nin önderliğindeki muhalefete son vermek amacıyla yıpratma çabaları başladı. Önce Savaş Komitesi görevinden alınan Troçki, daha sonra Siyasi büro ve Komünist Enternasyonel Yürütme Kurulu Merkez Komitesi'nden alındı. İki yıl zarfında elinden tüm yetkileri alındı hatta 1927 'de Onbeşinci Komünist Parti Kongresi'nde parti üyeliğinden bile atıldı. Bundan sonra sürgün hayatı başladı. Bir süre Kazakistan 'nın Alma Ata bölgesinde yaşadı. 18 Ocak 1929 tarihinde, Sovyet Ceza Kanunu'nun 58/10 maddesinden, devrimcilik ve yasa dışı Sovyet Partisi kurmak suçlamalarıyla Sovyetler Birliği'nden sürüldü. Ülkeden sürülmesinden hemen sonra Türkiye 'ye sığındı ve 1929 - 1933 yılları arasında İstanbul 'da Büyükada'daki evinde çok sıkı güvenlik önlemleriyle birlikte torunu ve kızıyla birlikte yaşadı. Bu dönem sakin bir hayat sürdü ve düşüncelerini kaleme alma fırsatı buldu. 20 Şubat 1932 tarihinde, Josef Stalin tarafından Sovyet vatandaşlığından dahi çıkarıldı. Kendisi kızı Nina ile İstanbul 'da rahat bir hayat geçirse de, 1933 yılında Berlin 'de yaşayan diğer kızı Zina'nın şüpheli intiharı onu çok yıkmıştı. Kısa bir süre sonra oğlu Lev'de öldürüldü. 17 Temmuz 1933 'de Fransa 'ya geçti. Ancak iki sene geçmeden buradan da sınırdışı edildi. Geçtiği Norveç 'te de yine iki sene kalabildi. En son 9 Ocak 1937 'de Meksika 'ya sığındı ve Mexico City 'e yerleşti. Burada Dördüncü Enternasyonal 'in çalışmalarını başlattı. Sürgünde olması devrim için çalışmasına engel olmadı. 1938 yılının Eylül ayında Paris 'te biraraya gelen Avrupa, Amerika ve asya'dan gelen 30'a yakın delege, Sovyetler Birliği'nin komiterm Stalin tarafından ele geçirildiği için, proleter sınıfına liderlik yapamayacağına dair karar aldılar. Bu nedenle dünyada sosyalist devrimi devam ettirecek bir partinin kurulma ihtiyacı doğdu. Bu kongre ile bu görevi üstlenecek bir örgüt oluşturulacak ve geçiş programı hazırlanacaktı. Troçki'nin çabaları ve liderliği ile oluşturulan Dördüncü Enternasyonal, kapitalizme karşı olduğu gibi Stalin'e karşı da bir tutum içindeydi. Hatta Stalinist ve Troçkistler arasındaki düşmanlık o kadar büyümüştü ki, birbirlerini yok etmek için yürüttükleri çalışmalar başka ülkelere de sıçrıyordu. II. Dünya Savaşı ile Dördüncü Enternasyonal'de kopmalar başladı. Troçkist gruplar, özellikle Vietnam'daki kitle desteğini kaybettiler. Dördüncü Enternasyonal Uluslararası Sekreteryası, II. Dünya Savaşı sonrası siyasi durumu ve Doğu Avrupa'daki yeni sosyalist devletleri değerlendirmek amacıyla 1946 , 1948 ve 1951 yıllarında bir dizi uluslararası kongre topladı. Özellikle 1951 Kongresinde Doğu Avrupa ve SSCB'deki durumu " deforme olmuş sosyalizm ya da deforme olmuş işçi devleti " olarak tanımladılar. Stalin, Troçki'yi SSCB'deki rejim için büyük bir tehlike olarak görüyordu. 1940 yılında İspanyalı bir GPU ajanı olan Ramon Mercader , gazeteci kılığında röportaj yapma bahanesi ile Troçki ile görüşme ayarladı. Mercader tarafından çekiçle ağır yaralanan Troçki, aldığı yaranın etkisiyle 21 Ağustos 1940 'da vefat etti. Ölmeden önce bilincinin geri geldiği sırada söylediği " Burjuva basınına iyi malzeme olduk " ve " Dördüncü Enternasyonal'in zaferinden eminim " sözleri son söyledikleri oldu. Stalinistler bu suikastı hiçbir zaman üstlenmediler ve asılsız bir iddia olduğunu savundular. Troçki'ye göre Rusya gibi burjuva devriminin gerçekleşmediği ülkelerde, proleterya kendi devrimini yapmakla kalmayıp, burjuva devriminin gereklerini de yerine getirmek zorundaydı. İşçi toplumunun bir anda böyle büyük bir değişimi kaldıramayacağını düşündüğünden başarı sağlayacak olan sistemin " sürekli devrim " olduğunu söylüyordu. Tek başına kalmış bir sosyalist devleti, kapitalizm ile mücadelesinin yeterli olmayacağından, gelişmiş kapitalist ülkelerde sosyalizmin en kısa sürede yayılması gerektiğini savunmuştu. Ülke devriminden çok dünya devrimini savunan Troçki, SSCB'de kurulan Stalinist yapının yeterli olmayacağını düşünmekteydi. Kapitalist bir dünyada tek başıan yer almak imkansızdı. Stalin'i devrimi korumak adına sosyalizmi feda etmesinden ve batılı devletler ile işbirliği içinde olmasından suçlamaktaydı. Ancak Stali'nin de yaptığı kapitalist düzende sistemi korumaktan başka birşey değildi. Troçkizmin, Marksist düşüncenin sol kanadı olduğu kabul edilir. Troçkizme göre, SSCB'de demokratik hakların kısıtlandığı ve dünyaya sosyalizmin yayılması gerektiği esas düşüncelerdir. Troçki'nin ömrünün son yıllarında başlattığı Dördüncü Enternasyonal, sosyalizmin dünyaya yayılmasını ve bunu kapitalist sistemi sert bir şekilde değil de sindirerek yapabileceği görüşünde olsa da, II. Dünya Savaşı ile askeri ve siyasi sürecin emperyalizmden beslendiğinin anlaşılması ile bu fikir etkinliğini kaybetmiştir. Troçki'nin ölümünden sonra Sri Lanka ve Bolivya'da hala çok sayıda Troçkist bulunmakla beraber, gruplar arasında çatışmalar nedeniyle birlik sağlanamamaktadır. Ayrıca Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerde kitle desteği oluşturulsa da azınlıkta kalmaktadır. 1905 Bireysel Terörizmin İflası Entelijensa ve Sosyalizm Marksistler Bireysel Terörizme Neden Karşıdırlar? Üçüncü Kongrenin Temel Dersi Komunist Enternasyonal'in Taktikleri Üzerine Dördüncü Dünya Kongresi Raporu Yoldaş McKay'e Mektup Paris Komunü Üzerine "Avrupa Birleşik Devletleri" Sloganı İçin Uygun Zaman mı? Doğu'da Perspektifler ve Görevler Ekim Dersleri Lenin'den Sonra Üçüncü Enternasyonal Tek Ülkede Sosyalizm? Katalan Milliyetçiliğinin İlerici Karakteri İspanyol Komunizmi Ve Katalan Federasyonu Katalonya'da Ulusal Sorun Rus Devrimini Savunurken Sürekli Devrim-Sonuçlar ve Olasılıklar Milliyetçilik ve Ekonomik Yaşam Uluslararası Komünist Birliğin Temel Teorik Görüşleri Üzerine Bir Tartışmaya Katkı Savaş ve Dördüncü Enternasyonal Amerika Komunist Olursa Merkezci Kombinasyonlar ve Marksist Taktikler Merkezci Simya mı, Marksizm mi? Güney Afrika Tezleri Üzerine Terörizm ve Sovyetler Birliği'ndeki Stalinist Rejim Komunist Manifesto'nun Doksanıncı Yıldönümü Lenin ve Emperyalist Savaş Grynszpan’dan Yana: Faşist Kıyım Çetelerine ve Stalinist Hainlere Karşı Zamanımızda Marksizm Bir Kez Daha "Marksizmin Krizi" Üzerine Kaynak:Biyografiler.com Leon Troçki yaşıyor mu? , Leon Troçki biyografi , Leon Troçki hayatı , Leon Troçki özgeçmişi , Leon Troçki hakkında , Leon Troçki doğum yeri , Leon Troçki fotoğraf , Leon Troçki video , Leon Troçki resim , Leon Troçki kimdir? , Leon Troçki kaç yaşında? , Leon Troçki nereli , Leon Troçki memleketi , Leon Troçki albümleri Tiyatro Oyuncusu , Sinema Oyuncusu , Yönetmen , Ses Sanatçısı

Paul Dwyer

Müzisyen

7 Kasım 1963

Paul Dwyer, 7 Kasım 1963 tarihinde İngiltere'nin Liverpool kentinde doğmuştur. Kelt asıllı İskoç bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Dwyer, müzik kariyerine 12 yaşında babasının hediye ettiği gitarla başlamıştır. Eğitim hayatında müzikoloji üzerine yoğunlaşarak, İngiltere'nin Manchester şehrindeki Royal Northern College of Music'te klasik gitar eğitimi almıştır. Üniversite yıllarında sokak müzisyenliği yaparak harçlığını kazanmış ve okul arkadaşı Andy Clayburn ile birlikte 'Endipol' adında bir grup kurmuştur. 1988 yılında Türkiye'ye gelerek İstanbul Hilton Hotel'de müzik yapmaya başlamış ve burada Çiğdem Kalburcu ile tanışarak evlenmiştir. 1991 yılında evlendiği Çiğdem hanımdan Selina Dwyer (1998 doğumlu) ve Eren Joseph Dwyer (2006 doğumlu) adında iki çocuğu olmuştur. Paul Dwyer, 2005 yılında Türk vatandaşlığına geçerek Cenk Kalburcu adını almıştır. Türk kültürüne olan ilgisi ve Türkçe'yi iyi derecede bilmesi ile dikkat çekmektedir. Müzik kariyerinde, 1991-1993 yılları arasında Avrupa'da büyük ses getiren şarkılar bestelemiş ve birçok ünlü sanatçı ile çalışmıştır. Habertürk TV'de sunduğu 'Müzik ve Yol' programı ile geniş kitlelere ulaşmış, Anadolu'nun 75 ilini gezerek Türk müziği üzerine belgesel filmler üretmiştir. 2000 yılında Selina Music Productions'ı kurarak YouTube üzerinden müzik projeleri gerçekleştirmekte ve oyunculuk ile seslendirme çalışmaları yapmaktadır. 2020 yılında 'Ya İstiklal Ya Ölüm' adlı mini dizide Sir John de Robeck karakterini canlandırmıştır. Paul Dwyer, müzik kariyerinin yanı sıra Türk kültürüne olan katkıları ile de tanınmaktadır.

David Guetta

7 Kasım 1967

David Pierre Guetta, 7 Kasım 1967'de Paris, Fransa'da doğmuştur. Babası Fas göçmeni bir Yahudi, annesi ise Belçika kökenlidir. Müzik kariyerine 1980 ve 90'larda kulüplerde DJ'lik yaparak başlamış, 2001 yılında 'Just a Little More Love' adlı ilk albümünü piyasaya sürmüştür. Ardından 'Guetta Blaster' (2004) ve 'Pop Life' (2007) albümleri ile müzik kariyerine devam etmiştir. 2009 yılında 'One Love' adlı dördüncü stüdyo albümünü yayımlamış, 2011'de ise 'Nothing But the Beat' albümünü çıkarmıştır. David Guetta, Madonna, Rihanna, Akon, Black Eyed Peas, Jennifer Lopez, Shakira ve Kelly Rowland gibi ünlü sanatçılarla çalışarak uluslararası alanda tanınan bir prodüktör haline gelmiştir. 1994 yılında ilk single'ı 'Up & Away'i yayınlamış, 1995 yılında 'Le Palace' adlı bir gece kulübünün yöneticisi olmuştur. 2007 yılında 'Pop Life' albümünün tanıtımı için dünya genelinde DJ performansları sergilemiştir. 2010 yılında DJ Mag dergisi tarafından dünyanın en iyi ikinci DJ'i seçilmiş ve 5 Grammy Ödülü adaylığı elde etmiştir. 2011 Grammy ödüllerinde Madonna ile yaptığı 'Revolver' yılın remix'i ödülünü kazanmıştır. David Guetta, 1992 yılından beri Cathy Guetta ile evlidir ve Tim Elvis (2004 doğumlu) ve Angie (2007 doğumlu) adında iki çocuğu vardır. DJ ödülleri arasında 2007 yılında Uluslararası En İyi DJ ve En İyi Ibiza Night ödülleri bulunmaktadır. David Guetta, DJ Mag Top 100 DJ oylamasında Armin Van Buuren'in ardından ikinci sırada yer almaktadır.

6 Kasım Doğumlu Ünlüler Hakkında

6 Kasım tarihinde doğan 19 ünlünün biyografileri, aile bilgileri, boy-kilo ölçüleri ve daha fazlası. 4 oyuncu, 1 şarkıcı ve diğer ünlülerin doğum günü 6 Kasım. Tüm detayları Negiyer.com'da bulabilirsiniz.

6 Kasım tarihi Akrep burcuna denk gelmektedir. Akrep burcu insanları genellikle Tutkulu, Kararlı, Sezgisel, Derinlikli, Güçlü özellikleriyle bilinirler.

Yarın (7 Kasım) doğum günü olan 22 ünlü.

Sık Sorulan Sorular

6 Kasım tarihinde toplam 19 ünlü doğmuştur. Bunların 4 tanesi oyuncu, 1 tanesi şarkıcıdır.

Funda Eryiğit, I. İzzeddin Keykavus, Mesut Yılmaz, Marcio Nobre, Ethan Hawke gibi isimler 6 Kasım doğumludur.

6 Kasım tarihi ♏ Akrep burcuna denk gelmektedir. Akrep burcu insanları genellikle Tutkulu, Kararlı, Sezgisel, Derinlikli, Güçlü özellikleriyle bilinirler.

Kasım ayında doğan kişiler genellikle Tutkulu, Kararlı, Sezgisel, Derinlikli, Güçlü özellikleriyle bilinirler. Bu ay doğumlu ünlüler arasında Hadise, Nur Fettahoğlu, Keremcem gibi isimler yer alır.

Kasım ayında doğan en ünlü kişiler arasında Hadise, Nur Fettahoğlu, Keremcem, Zerrin Tekindor, Aras Bulut İynemli gibi isimler yer almaktadır.

Kasım ayında kutlanan özel günler arasında 10 Kasım Atatürkü Anma Günü, Dünya Diyabet Günü, Dünya Çocuk Hakları Günü bulunmaktadır.

6 Kasım doğumlu ünlülerin yaşları, doğdukları yıla göre değişmektedir. Detaylı bilgilere her ünlünün kendi sayfasından ulaşabilirsiniz.

6 Kasım doğumlu ünlülerin biyografileri, doğum yerleri, aile bilgileri, kariyerleri, fiziksel özellikleri, başarıları ve sosyal medya hesapları hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Her ünlü için özel olarak hazırlanmış fotoğraf galerileri ve hayat hikayeleri bulunmaktadır.

Kasım ayında kutlanan önemli günler arasında 10 Kasım Atatürkü Anma Günü, Dünya Diyabet Günü, Dünya Çocuk Hakları Günü bulunmaktadır. Bu özel günler ve o gün doğan ünlüler hakkında detaylı bilgi için ilgili bölümleri inceleyebilirsiniz.